YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2996
KARAR NO : 2014/8792
KARAR TARİHİ : 15.04.2014
Mahkemesi : İstanbul 7. İş Mahkemesi
Tarihi : 04.12.2013
No : 2011/287-2013/979
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine;
2- Davanın, yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10 ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86/9. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, davalı şirkete ait otel işyerinde 07.06.2001-15.09.2010 tarihleri arasında bildirilmeyen çalışmaları ile gerçek ücretinin tespitini talep etmiş, mahkemece; başlangıçtaki hizmet süresi yönünden çelişkili tanık beyanları, eksik bildirilen süreler yönünden imzalı ücret bordrolarının varlığı, gerçek ücret bakımından yazılı delil bulunmaması gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Eldeki somut olayda; davacının, 21.06.2002-30.09.2010 tarihleri arasında davalı otel işyerinde şef garson olarak çalıştığı, bu tarihler arasında tam ve kısmi bildirimlerinin bulunduğu, bir kısım ücret bordrolarının imzasız olduğu anlaşılmakla, eksik gün bildirimine ilişkin tanık beyanı da gözetildiğinde; davacının, eksik gün olarak kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu, çalışmanın varlığı ve süresi yöntemince araştırılmalı, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi