Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/2993 E. 2014/4028 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2993
KARAR NO : 2014/4028
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

Mahkemesi :Mersin 2. İş Mahkemesi
Tarihi :07.11.2013
No :2013/165-2013/640
Davacı :Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. N.. B..
Davalı :A..G..adına Av. S.. D..
İhbar Olunan :H.. U..

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 02.04.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalaya bağlanan gelirler ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin, davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 9., 10., 26. maddeleridir.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, temyiz denetimini yerine getiren Dairemizce, davanın yasal dayanaklarından olan ve kusursuz sorumluluk halini düzenleyen 506 sayılı Yasanın 9. ve 10.maddesine ilişkin olarak, bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın karar verildiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılamada mahkemece; davacının işe giriş bildirgesinin kurum tarafından re’sen düzenlenmiş oluduğunu, kaza tarihi olan 02/04/2006 tarihinin hizmetin başlangıcı olarak kabul edildiğini, kurumun re’sen düzenlediği işe giriş tarihi ile kaza tarihinin aynı olduğunu belirterek 506 sayılı Yasanın 10. madesinin koşullarının oluşmadığı kabul edilmiştir.
506 sayılı Yasanın 9. maddesi – (Değişik : 25.08.1999 – 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ”işveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır.(Ek : 14.07.1999 – 4410 / 1 md.) Dışişleri Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. ” düzenlemesini öngörmektedir.Anılan yasanın 10. maddesine göre ise 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir.Yani, davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2.maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10.maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için; işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
Somut olayda, dava dışı sigortalı ve amcası H..’ın sigorta müfettişine verdikleri beyanlarından sigortalının, iş kazası (02.04.2006) tarihinden önce çalışmaya başladığı ancak sigortalının işe giriş bildirgesinin işverence kuruma verilmemiş olması nedeniyle 05.12.2007 tarihinde resen kurumca düzenlendiği anlaşılmakla; sigortalının işe giriş bildirgesinin süresinde Kuruma verilmemiş olması nedeniyle 506 sayılı Yasanın 9. ve 10.maddelerinin koşullarının oluştuğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Kabule göre de; davacı vekilinin rucüen tazminat talep miktarı 9.491,04-TL olmasına rağmen mahkemece, 9.991,04-TL’sına hükmedilmesi isabetsizdir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.