YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2798
KARAR NO : 2014/10465
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
Mahkemesi : İstanbul 6. İş Mahkemesi
Tarihi : 20.11.2013
No : 2012/424-2013/950
Dava, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 1479 sayılı Kanunun 35 ve Geçici 10. maddeleridir.
1479 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanun ile değişik 35. maddesine göre, yaşlılık aylığından yararlanabilmek için; sigortalının yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması, kadının 58, erkeğin 60 yaşını doldurması ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş bulunması gerekir. Değişiklikten önce, kadın sigortalının tam yaşlılık aylığı talebinde bulunması için 20 tam yıl sigorta primi ödemesi yeterli idi. Anılan Kanunun geçici 10. maddesinin 1. fıkrasında öngörüldüğü üzere 4447 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşı (01.10.1999) itibariyle aylık bağlanmasına hak kazananlar ile aylık bağlanmasına hak kazanmasına iki tam yılı veya daha az kalan sigortalıların önceki yasal düzenlemeye göre tam veya kısmi yaşlılık aylığı talep hakları saklı bulunmakla birlikte, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olup da 1. fıkradaki koşulları taşımayanlar, ancak 2. fıkranın 9 ve devamındaki bendlerde sayılan koşulları taşımaları halinde yaşlılık aylığına hak kazanabileceklerdir. Bu bağlamda, 1479 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilen 2. fıkrasına; 01.06.2002 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 4759 sayılı Kanunla getirilen yeni düzenleme de göz önünde tutulmalıdır.
Anılan yasal düzenlemeler kapsamında beliren maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir ve bu çerçevede, 1479 sayılı Kanunun geçici 10/1-g maddesi gereğince yaşlılık aylığı bağlanması için davacının ikmal etmesi gereken yaşın 46 olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu davada uygulanması mümkün olmayan 506 sayılı Kanun hükümleri dayanak alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.