Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/27084 E. 2015/8196 K. 30.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27084
KARAR NO : 2015/8196
KARAR TARİHİ : 30.04.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı … Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı işveren T.Şeker Fabrikaları A.Ş.’ne ait işyerinde 2000 ve 2001 yılında çalışan sigortalılar yönünden davalı Kurumca tahakkuk ettirilen işsizlik sigortası prim borcunun gecikme zammıyla birlikte anılan davacı ile fabrika müdürü konumundaki diğer davacıdan müştereken ve müteselsilen alınması için 6183 sayılı Kanun hükümleri kapsamında ödeme emri düzenlendiği anlaşılmakta olup 27.04.2009 tarihinde tebliğ edilen emre karşı 04.05.2009 günü açılan işbu davada mahkemece yapılan yargılamada, borcun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması nedeniyle dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eden zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip onu eksik borca dönüştürmekte ve alacağın dava edilebilme (istenilebilme) özelliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu şekliyle maddi hukuk kurumu olmayan zamanaşımı, borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu özelliğini taşımamaktadır ve doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bunun sonucu olarak da borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, yasal süresinde yönteme uygun olarak ileri sürmesi gerekmekte olup bu husus yargılamayı yapan hakim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulamaz. Şu durumda zamanaşımı savunması ileri sürülmedikçe, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve yasal bir engel bulunmamaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde öngörülen 7 günlük hak düşürücü sürede açılan dava değerlendirildiğinde, borcu ortadan kaldırmamakla birlikte yerine getirmekten kaçınma yetkisi veren zamanaşımı defi dava açılırken ve yargılamanın herhangi bir aşamasında ileri sürülmemesine karşın mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, uyuşmazlık konusu borç için geçerli zamanaşımı süresi kendiliğinden gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.