Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/2706 E. 2014/20546 K. 24.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2706
KARAR NO : 2014/20546
KARAR TARİHİ : 24.10.2014

Mahkemesi :Sivas İş Mahkemesi
Tarihi :25.12.2013
No :2013/18-2013/514

Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Meslek kuruluş kayıtları esas alınarak 25.01.1990 tarihinden itibaren sigortalı sayılan ve primleri tahsil edilen davacı, sonradan meslek kuruluşu kaydı bulunmadığından iptal edilen 25.08.1992 – 07.11.1996 tarihleri arası süredeki Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespitini istemiştir.
Davacı, uyuşmazlık konusu dönem dahil olmak üzere geçmişe dönük tüm borçlarını 1997 yılında aftan yararlanarak ödemiştir.
Her ne kadar; 1479 sayılı Yasa’da geçmiş Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine olanak tanıyan bir düzenleme bulunmamakta ise de; dava konusu olayda olduğu gibi, uyuşmazlık konusu dönemin önce kabul edilip sonra iptal edilmesi karşısında Bağ-Kur hizmetinin tespiti değil, kurum işleminin iptalinin amaçlandığının kabulü gerekir.
Hal böyle olunca; uyuşmazlık konusu döneme ilişkin primler Kurumca tahsil edilip uzun süre kullanılmış ise bu halde davalı Kurum’un yapmış olduğu iptal işleminde iyiniyetli olduğu kabul edilemez. Daha açık ifadeyle; davacıyı kendi hatalı işlemi nedeniyle yıllarca sigortalı sayan Kurum’un, davacıya sigortalı olduğu inancını verdikten sonra yaptığı yanlışlığın farkına vararak sigortalılık süresini indirmesi 4721
sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan “herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda bulunduğu” ilkesine aykırı bulunduğu belirgin olup; mahkemece, davacının 25.08.1992 – 07.11.1996 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti yerine, aksinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 24.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.