YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26422
KARAR NO : 2015/1747
KARAR TARİHİ : 09.02.2015
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti ile birlikte prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davanın yasal dayanağı, mülga 506 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile 5510 sayılı 86. maddesidir. Anılan Kanunlarda ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, davalı işveren nezdinde 1998 Ekim – 31.12.2010 tarihleri arasında 1.950,00 TL ücretle çalıştığını, eksik bildirilen sürelerle birlikte prime esas kazancının gerçek ücret üzerinden tespitini talep etmiştir. Hizmet cetvelinin incelenmesinden, davacının 26.10.2001-17.01.2011 tarihleri arasında davalı şirketten bildirimleri olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içinde, … Bankası’ndan gelen davacıya ait hesap ekstrelerinde, 01.07.1999 tarihinden itibaren davacı adresi olarak davalı işverene ait adres belirtilmiştir. Ayrıca dinlenen davacı ve komşu işyeri çalışanları ile 19.07.2000 tarihinden itibaren bordrolu tanık …..’in beyanları davacının çalışmalarını doğrular nitelikte olduğu belirgindir. Mahkemece, ücrete yönelik olarak yazılı bilgi belge olmaması sebebi ile hizmet tespiti yönünden ise, ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir. Mahkemenin ücrete yönelik kabulü isabetli ise de hizmet tespiti yönünden verilen karar hatalı ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Mahkemece, gerek davacı çalışmalarını doğrulayan tanık beyanları gerekse … Bankası davacı hesap ekstreleri dikkate alınarak “01.07.1999” tarihinden itibaren davacının çalıştığına dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.