Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/26288 E. 2015/1954 K. 10.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26288
KARAR NO : 2015/1954
KARAR TARİHİ : 10.02.2015

Mahkemesi : İş Mahkemesi

Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 5.6.2010 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 5510 sayılı Yasa’nın 21.maddesi uyarınca davalılardan teselsülen tahsili istemine ilişkin olup, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonuna tedavi giderleri yönünden 6111 sayılı Yasa uyarınca istemin reddine, geçici iş göremezlik ödemeleri yönünden davadan önce ödeme yapılmakla istemin reddine karar verilmiş olup, Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usûli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usûli Müktesep Hak (Usûle İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, davalı….’nun temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine karar verilmesi nedeniyle, Davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine riayet edilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının, tamamen silinerek, yerine, “1-Davalı ….. yönünden Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek, tedavi gideri yönünden 402,03 TL ile geçici iş göremezlik ödeneği yönünden 165,97 TL ‘nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı şirket yönünden açılan davanın reddine;
2-) 07.01.2013 tarih ve 2013/3 harç tahsil müzekkeresi ile tahsil edilmiş olması halinde 236,20 TL harçtan ödenmesi gereken 38,8 TL harcın mahsubu ile bakiyesi olan karar kesinleştikten sonra ve talep halinde yatırana iadesine;
3-)Davacı Kurum kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’e göre hesaplanan 568 TL vekalet ücretinin davalı …..’dan alınarak davacıya verilmesine;
3-)Davalı …’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 1.161,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ‘ne verilmesine;
4-)Davacı tarafından harcanan 463,15 TL yargılama giderinin 66,16. TL sinin davalı…’dan alınarak davacıya verilmesine;
6-HMK 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansandan karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek arta kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, ” yazılmasına, ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.