YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2613
KARAR NO : 2014/3567
KARAR TARİHİ : 24.02.2014
Mahkemesi :Kahramanmaraş İş Mahkemesi
Tarihi :27.11.2012
No :2008/742-2012/725
Davacı :H.. B.. adına Av. F.. K..
Davalılar :1-K.. P..D.. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.
adına Av. Y.. A..
2-D.. P..
3-S.. B.. adına Av. A.. A..
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar Kurum, K..P..D… Gıda San. Tic. Ltd. Şti vekilleri ve D.. P.. tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 1996-Haziran ayında davalı D.. P.. yanında işe başladığını, 2001 yılına kadar burada çalıştığını, 2001-2008/Ocak arasında ise davalı şirkette çalıştığını ve bu sürelerin tespitini talep etmiş olup, Mahkemece, yapılan araştırma sonucu, davacının, 05.02.2001-31.12.2007 tarihler arasında davalı işverene ait işyerinde asgari ücret ile çalıştığına hükmedildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır .
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; davacının, talep konusu dönemde kesintisiz olarak davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı noktasında; Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davacının, hizmet cetvelinde 02.01.2008-04.02.2008 tarihler arasında ….sicil no’lu davalı şirket tarafından hizmetlerinin bildirildiği, davalı D.. P..’in ortak olduğu muhtelif sayıda işyeri bulunduğu ve Mahkemece, tanık anlatımları, davacının, davalıya ait bir çok işyerinde çalışmış olduğu ve işyerlerinin SSK kapsama alınma tarihleri dikkate alınarak hangi işyeri olduğu belirtilmeksizin davacının davalı işverene ait işyerinde çalıştığı şeklinde hüküm tesis edildiği belirgindir. Dosya kapsamında davacının, 02.01.2008-04.02.2008 tarihler arası çalışıp, haklarını aldığına dair imzalı ibraname bulunduğu, ibranamede, davalı şirketin adının bulunduğu ancak sicil numarasının yer almadığı, davacının, hizmet cetvelinde işyeri numarasının, 16209 olduğu, mezkur işyerinin 06.10.2006 tarihinde kapsama alındığı, Mahkemece, öncelikle, davalı olarak hem gerçek kişi hem de şirketin gösterilmiş olması karşısında, davacının hangi dönemde, hangi işveren yanında çalıştığı hususunun şüpheye mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davacının çalışmaları ile ilgili tüm belgeler davalı kurumdan; puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın davacıya aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı; dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar Kurum, K..P..D..Gıda San. Tic. Ltd. Şti vekilleri ve D.. P..’in, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan K..P.. D.. Gıda San. Tic. Ltd. Şti ve D.. P.. ‘e iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.