Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/25736 E. 2015/535 K. 16.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25736
KARAR NO : 2015/535
KARAR TARİHİ : 16.01.2015

Mahkemesi : . Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılıp Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 9., 10., 26. ve 87. maddeleridir.
506 sayılı Kanunun 26. maddesine göre, işverenin sorumluluğu kusur esasına dayanmakta ise de, aynı kanunun 10. maddesi kusursuz bile olsa sorumluluğu yönüne gidilebileceğini öngörmektedir.
İş kazasının vuku bulduğu tarihte yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 9. maddesinde, “işveren çalıştırdığı sigortalıları… en geç bir ay içinde kurum’a bildirmeye mecburdur” hükmü yer almıştır.
10. madde de, “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları Kurumca sağlanır. Sigortalı çalıştırmaya başlandığı Kuruma bildirilmiş veya bu husus Kurumca tespit edilmiş olmakla beraber, yeniden işe alınan sigortalılardan, süresi içinde Kuruma bildirilmiyenler için de, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde gerekli sigorta yardımları Kurumca sağlanır. Ancak, yukarıdaki fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile, gelir bağlanırsa, bu gelirlerin 22. maddede sözü geçen tarifeye göre hesabedilecek sermaye değerleri tutarı, 26. maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

İşverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesine göre sorumluluğu; kusursuzluk ilkesine dayanır. İş kazasında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarından 10. maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde düzenlenen, Özellikle “bu kanunda geçen işveren deyimi işveren vekilini de kapsar” şeklinde getirilen hüküm, işveren vekilinin yükümlülüklerini göstermek amacına yöneliktir. Zira, kanunda işverenin görevleri ilgili maddelerde sayılmıştır. İşveren vekili de o görevleri aynen işveren gibi yerine getirecektir. Getirmediği takdirde işverene uygulanan yaptırımlar kendisi için de geçerli olacaktır.
Bu düzenlemeler paralelinde, 506 sayılı Kanunun 10. maddesinin uygulanmasının sözkonusu olduğu durumlarda; şayet işyeri işveren vekilince yönetiliyorsa, maddelerde gösterilen “işveren” deyiminin yerine “işveren vekili” deyimi ikame olunacak ve işverenin sorumlu olduğu durumun sonuçlarına işveren vekili de katlanmak zorunda kalacaktır.
Somut olayda, davalı ..’ın hükme esas alınan kusur raporu ve dosya içeriğinden işveren vekili olduğu anlaşılmakla, 10. madde gereğince sorumlu olduğu gözetilmeksizin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “..’dan ” ibaresinden önce gelen “münferiden” ibaresinin silinmesine, “..’dan ” ibaresinden sonra gelmek üzere ve ..dan müştereken ve müteselsilen ” ibaresinin eklenmesine, ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.