Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/25615 E. 2015/21310 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25615
KARAR NO : 2015/21310
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Mahkemesi : Dörtyol 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 18.09.2014
No : 2014/144-2014/424

Dava, yersiz ödenen aylıkların istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun Geçici 3. maddesinin (1). fıkra hükmü; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” şeklindedir.
1086 sayılı HUMK’nın 434. maddesi gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin ödenmemiş veya eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması durumunda, karar veren hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde ödenmesi veya eksikliğin tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak, temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.
Temyiz harç ve giderlerinin tamamlanması için çıkarılan muhtıra 24.10.2014 tarihinde davalıya bizzat tebliğ edilmiş olup, yasada belirtilen yedi günlük süre içerisinde temyiz harç ve giderleri ödenmediğinden, davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE;
2-Davacı vekilinin temyizi yönünden ise, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun, yersiz ödemelerin geri alınmasını düzenleyen 96. maddesinde; “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı yasanın 96/b maddesi uyarınca, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemelerin toplamı istenebilmekle, 18.01.2011 tarihli Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru tespit raporu ile söz konusu tespit yapıldığından, bu tarihten itibaren geriye dönük beş yıllık ödemeler istenebileceğinden, mahkemece en son yapılan ödeme tarihinde hatanın fark edildiğinden bahisle bu tarihten itibaren geriye dönük beş yıllık ödemelerin istirdadına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekili ve davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi