Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/25419 E. 2015/7930 K. 28.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25419
KARAR NO : 2015/7930
KARAR TARİHİ : 28.04.2015

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 4,b/4. maddesi kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Kanunun yapılandırma hükümlerinden yararlandırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, bozma üzerine, sigortalılık süresi hakkındaki davanın 01.6.1994-31.12.1994 dönemi hakkında kabulüne, 6111 sayılı Kanunun yapılandırma hükümlerinden yararlandırılması isteminin de kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dairemizin 2013/9558–20111 sayılı bozma ilamına uyulması sonrası yargılama sonunda, mahkemenin davanın esasına dair kabulünde bir isabetsizlik yok ise de;
Yerel mahkemenin 28.3.2013 gün ve 2011/ 1065- 2013/ 251 sayılı ilamıyla verilen ve her iki taraf lehine verilen vekalet ücreti dahil yargılama giderlerini de içerir kısmen kabul kararı davacı tarafında temyiz edilmemiş ve bu yönüyle davalı Kurum yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. 09.5.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtayİçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “Usuli kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kuralın ancak iki istinası bulunmaktadır. Bunlardan biri, mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkanı olan yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı çıkması; diğeri de, 4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirlendiği üzere, hükmüne uyulan bozma kararından sonra görevle ilgili yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olmasıdır ki somut olayda söz konusu değildir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, davalı Kurum lehine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilmemiş olması usul usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının vekalet ücretine dair 5. bendinin başına, “1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı Kuruma verilmesine…” sözcüklerinin eklenmesine; yine yargılama giderlerine dair 4. bendin silinerek yerine; “Toplam 53,00 TL yargılama giderinin takdiren 3 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.4.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.