Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/25400 E. 2015/3606 K. 03.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25400
KARAR NO : 2015/3606
KARAR TARİHİ : 03.03.2015

Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi…… tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmelerinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, 12.12.2001-17.08.2003, 20.11.2004-13.03.2006 ve 18.05.2006-30.01.2010 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitini istemiş, Mahkemece, davacı vekilinin yargılama aşamasındaki beyanı gözetilerek, 30.11.2009-30.01.2010 tarihleri arasında çalışmanın varlığı araştırılmak suretiyle, bu dönemdeki çalışmanın sübut bulmadığı, başlangıçtaki süreler yönünden ise, talebin daraltıldığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin, 05.05.2010 tarihli duruşmadaki beyanı değerlendirildiğinde ve az yukarıda yazılı açıklamalar dikkate alındığında, başlangıçtaki süreler yönünden talebin daraltıldığı yönündeki mahkeme kabulü isabetli olmadığı gibi, 30.11.2009-30.01.2010 tarihleri arasındaki çalışma süresinin reddine dair verilen karar da eksik inceleme ve araştırmaya dayalı bulunmaktadır.
Davacının, 01.12.2002-30.12.2002 tarihleri arasında ….. sicil sayılı dava dışı bina inşaatı işyerinden kısmi, elektrik makine ve cihazları imal ve tamiratı işleri yapılan ….. sicil sayılı davalıya ait işyerinden 21.02.2006-13.03.2006 ve 18.05.2006-30.11.2009 tarihleri arasında tam süreli bildirimlerinin bulunduğu, 21.08.2003-21.11.2004 tarihleri arasında askerlik hizmetini ifa ettiği, dava dışı bina
inşaatının elektrik tesisatı işlerinin davalı işveren tarafından gerçekleştirildiğine dair belgeler ile davalı imzalı 12.12.2001-17.08.2003 tarihleri arasında çalışıldığı belirtilen “Asker Bonservisi” ve yine 10.06.2002-18.08.2006 tarihleri arasında 4 yıl 2 ay süre ile çalışıldığına dair…………. verilen “Ustalık Sınavlarına Girmek İsteyenler İçin Hizmet Belgelendirme Formu”nun dosya içerisinde bulunduğu, çalışma başlangıç ve süresine ilişkin tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilemediği anlaşılmaktadır.
Şu halde, Mahkemece, re’sen araştırma ilkesi gereği; iddia edilen tüm çalışma döneminin araştırılması bakımından, bordro tanıkları ile davacı adına bildirim yapılan dava dışı bina inşaatı işvereni celbedilerek dinlenilmeli,…ve …. Elektrik işverenleri olduğu anlaşılan…… ve……’nun da beyanlarına başvurulmalı, dava konusu dönemi içerecek şekilde aynı çevrede işyeri olan işveren, ya da bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak yeteri kadarının bilgi ve görgülerine başvurulmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği ile iddia olunan çalışmanın gerçek ve fiili olup olmadığı nazara alınmalı, işçilik alacaklarına ilişkin dosyadaki tanık beyanları ile dinlenilen ve dinlenilecek tanık beyanları karşılaştırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşursa giderilmeli, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme- araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.