YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2538
KARAR NO : 2014/9399
KARAR TARİHİ : 29.04.2014
Mahkemesi : Adana 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 12.11.2013
No : 2012/200-2013/841
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı SGK Başkanlığı avukatı ile davalı Kılıçlı Köyü Muhtarlığı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Yusuf Şahan Kırca tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı köy tüzelkişiliği nezdinde su tahsilatçısı olarak 10.10.1997-19.04.2004 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitini istemiştir. Mahkemece, köy karar defteri kayıtları ve tanık beyanları doğrultusunda, davacının 10.10.1997-12.02.2002 tarihleri arasında hizmet akdine bağlı olarak asgari ücretle sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilerek istem kısmen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’nci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Anılan maddenin 10’ncu fıkrası (eski 8) hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen veya Kurumca tespit edilemeyen çalışmaların, sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesi amacıyla açılacak davaların, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde açılması gerekir. 506 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunla on yıla çıkarılmış, ancak 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunla tekrar beş yıla indirilmiştir.
Söz konusu hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davaya konu döneme ilişkin, davacının hizmetlerini bildirir işe giriş bildirgesi ya da dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerden herhangi birinin davalı Kuruma verilmediği, davacının çalışmalarının Kurum tarafından tespit de edilmediği sabittir. Hal böyle olunca, davanın açıldığı 16.04.2012 tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, isabetsizdir.
O halde, davalı SGK Başkanlığı avukatı ile davalı Kılıçlı Köyü Muhtarlığının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Kılıçlı Köyü Muhtarlığı’na iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.