YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25349
KARAR NO : 2015/3855
KARAR TARİHİ : 05.03.2015
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, sigorta başlangıcının….’da çalışmaya başladığı 01.01.1996 tarihi olduğunun tespiti ile ev hanımlığında geçen süreyi borçlandığı nazara alınarak Türkiye’de ki ilk sigortalılık başlangıç tarihinin borçlandığı gün kadar geriye götürülmesi, istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı vekili, davacının…’da çalışmaya başladığı 01.01.1996 tarihinin Türkiye’de de sigorta başlangıcı olduğunun tespiti ile, 3201 sayılı Yasa’nın 5.maddesi uyarınca 01.01.1996 tarihinden önceki süreleri de borçlandığı nazara alınarak Türkiye’de ki ilk sigortalılık başlangıç tarihinin borçlandığı ve ödediği gün kadar geriye götürülmesini talep etmiş, Mahkemece, bir yandan Uluslararası sözleşme hükmüne dayalı olarak sigorta başlangıcını 01.01.1996 tarihi olarak alırken; kabul edilen 01.01.1996 günlü sigorta girişine, 3201 sayılı Yasa’nın 5’inci madde hükmünü ayrıca uygulamak suretiyle (01.01.1996 sigorta girişinden, borçlanmaya konu 1.018 gün borçlanma süresi kadar geriye gidilerek girişin 03.03.1993 şeklinde alınmasıyla) istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yurtdışında bulunan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen sürelerinin sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesini düzenleyen 3201 sayılı Yasa’nın “Süre Tespiti ve Sigortalılığın Başlangıcı” başlıklı 5.maddesi, yurtdışında geçen sürelerini borçlananlardan Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin, sigortalılıklarının başlangıç tarihinin, borçlarının tamamını ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle belirleneceğini düzenlerken; 10.09.2014 tarih ve 6552 sayılı Yasa’nın 29. maddesi ile anılan 3201 sayılı Yasa’nın 5. maddesine “Ancak, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” hükmü eklenmiştir.
O hâlde, Türk -….. Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 30. maddesinin 1. bent hükmü, keza yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olacağı ve uygulama önceliği bulunduğunu düzenleyen T.C. Anayasa’nın 90.madde hükümleri uyarınca, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin anılan sözleşme hükmü kapsamında belirlenmesi gerekecektir.
Dava dosyası içerisinde yer alan…..sigorta cetveline göre, yapılan borçlanmayla elde edilen yurt dışı çalışma süresi başlangıcı olan 01.01.1996 günlü girişin…..Sosyal Güvenlik Rejimi’ne giriş olduğu açıkça görünmekte olup, buna ilişkin mahkeme kabulü de yerindedir. Ancak, anılan 01.01.1996 tarihli ….. Sosyal Güvenlik Rejimi sigortasına giriş tarihine, 3201 sayılı Yasa 5’inci madde hükmünü uygulamak suretiyle hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacının ev kadınlığı süresinin, sigorta başlangıcında değerlendirilmesi aşamasında, ancak anılan tarihli girişin…. Sosyal Güvenlik Rejimi’ne giriş niteliğinde bulunması halinde mümkündür.
Şu hâlde yapılması gereken iş; davaya konu yapılan 04.03.1993-31.12.1995 arası dönemin….’da geçen “Ev kadınlığı süresi” olması karşısında; anılan ev kadınlığı süresinin, yukarıda bahsedilen Uluslararası sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından….. Sosyal Güvenlik Rejimi’ne giriş niteliğinde bir sigortalılık süresi olup olmadığı usulünce araştırılıp belirlenmelidir.
Yapılacak araştırma neticesi,…..’da geçen ev kadınlığı süresinin,…. sigortası kapsamında bulunmadığının anlaşılması halinde; sigorta başlangıcı 01.01.1996 tarihi dikkate alınarak sigorta başlangıcı hususunda bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Yasa’ya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.