Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/25245 E. 2015/3412 K. 27.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25245
KARAR NO : 2015/3412
KARAR TARİHİ : 27.02.2015

Mahkemesi : İş Mahkemesi

Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olay incelendiğinde;dava dışı Anonim şirketin 2010/6-2011/3 dönemleri arasında prim ve ferilerine ilişkin borçları nedeniyle, bu dönemde yönetim kurulu üyesi olduğundan, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin 25.11.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davacının, 02.12.2012 tarihinde mercii de yanılarak, Kuruma itirazda bulunduğu ve davalı Kurumca 09.12.2012 tarihinde itirazın reddedildiği, itirazın reddine ilişkin evrakın davacıya tebliğ edilip edilmediğine ilişkin dosyada herhangi bir tebliğ evrakının bulunmadığı, ödeme emirleri kesinleştiğinden bahisle, davacı hakkında icra takibi yapıldığı ve davacının yaşlılık aylığına haciz konulduğu, söz konusu haczin iptali için açılan iş bu davada; mahkemece, davacının belirtilen tarihlerde yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle, dava dışı anonim şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğundan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin prim borcundan dolayı, aylıklarından cebren tahsile geçmeden önce, söz konusu ödeme emirlerinin kesinleşmesi gerektiğinden, bu bağlamda, 6183 sayılı Kanunun 55. Maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının, “ödeme emri” nin, 25.11.2011 tarihinde tebliği üzerine (7) günlük süresi içerisinde 02.12.2012 tarihinde kuruma yapılan itirazın reddine ilişkin 09.12.2012 tarihli kararın davacıya tebliği araştırılmalı, tebliğ edilmemiş veya tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde işbu dava açılmış ise artık davanın ödeme emirlerinin iptaline dönüşeceği ve kesinleşmiş bir ödeme emrinden bahsedilmeyeceğinden, haczin iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.