Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/24386 E. 2015/18723 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24386
KARAR NO : 2015/18723
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Mahkemesi : Ankara 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 22.05.2014
No : 2013/15-2014/865

Dava, yersiz ödenen primlerin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 84. maddesi olup, yersiz olarak alınan primlerin geri verilmesi başlığını taşıyan bu maddede, yanlış ve yersiz olarak alınmış olduğu anlaşılan primler, alındıkları tarihlerden on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere ve sigortalılara geri verileceği düzenlenmiş, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 506 sayılı Kanunun 84. maddesi hükmü yürürlükten kaldırılmış ve konu 5510 sayılı Kanunun “prim borçlarına halef olma, gecikme cezası ve gecikme zammı ile iadesi gereken primler” başlıklı 89. maddesinde benzer nitelikte düzenleme yapılarak, yanlış veya yersiz alınmış olduğu saptanan primlerin, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş ise, payları oranında işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine yasal faizi ile birlikte geri verileceği hüküm altına alınmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 158. maddesi ise, “Dava veya def’i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir.” hükmünü içermekte olup, somut olayda, Mahkemece dava açma süresi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 158. maddesi kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının maddede belirtilen telafi edilebilir bir eksiklik nedeniyle geçirildiği kabul edilerek davanın ek 60 günlük sürede açıldığı gerekçesiyle süresinde sayılarak esastan incelenmesine karar verilmiştir. Ancak, Dairemizce yapılan ilk bozma sonrası “davacıda” yanılmanın anlaşılması üzerine istirdat isteminde bulunan ve aktif dava ehliyeti olduğu işaret edilen İçişleri Bakanlığı tarafından süresinde dava açılabilecek olması, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 158. maddesinin “aktif dava ehliyetine sahip davacıda” değil, olsa olsa “pasif husumet ehliyetine sahip davalıda” yanılma durumunda uygulanabilecek olması karşısında, aktif dava ehliyetine ilişkin yanılma, anılan maddede sözü edilen ve Mahkemece zamanaşımına ilişkin tespitlerde dayanak alınarak“ düzeltilebilecek nitelikte bir yanlışlık” olarak değerlendirilemeyecek olup, Jandarma Saymanlığının Maliye Hazinesi’ne bağlı iken dava açıldıktan sonra 659 sayılı KHK ile İ.. B..’na bağlanması da durumu değiştirmeyecektir.
Mahkemece yukarıda vurgulanan mevzuat hükümleri ve hukuki ilkeler çerçevesinde, dava tarihi 07.01.2013 olarak kabul edilerek, istirdat konusu primlerin işçi ve işveren hissesine düşen kısımlarının ne kadar olduğu ve primlerin kimler tarafından, hangi tarihte ödendiği de araştırılarak, zamanaşımı ve alacağın esası bakımından elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O hâlde, davalı K.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.