YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23528
KARAR NO : 2014/25943
KARAR TARİHİ : 08.12.2014
Mahkemesi :İstanbul 22. İş Mahkemesi
Tarihi :13.05.2014
No :2013/624-2014/250
Dava, davacının yaşlılık aylığının iptaline yönelik Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
28.03.1996-31.05.2011 tarihleri arasındaki kesintili 5463 gün 1479 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalılığı ile askerlik borçlanma süresi ve 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılık süreleri gözetilerek 9108 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi üzerinden 1479 sayılı Yasanın geçici 10. Maddesi gereğince 01.06.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan davacının, vergi kaydının 30.07.2010 tarihinde sona ermesi nedeni ile 01.08.2010-31.05.2011 tarihleri arasındaki sigortalılığı iptal edilerek, yaşlılık aylığının da başlangıçtan itibaren iptal edilmesi sonrası, Kurum işleminin iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. ve devamı maddeleridir.
5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
…
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
…
sigortalı sayılırlar.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan düzenleme ve devamındaki “Sigortalılığın Başlangıcı” başlığını taşıyan 7. madde hükümlerine göre, “…kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar” olarak nitelendirilen çalışanlardan “gerçek ve basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar” için mükellefiyetin başlangıç tarihinden, “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmakla beraber gelir vergisinden muaf olanlardan “esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı olanlar” kayıtlı oldukları tarihten itibaren sigortalı sayılmaktadırlar.
Hâl böyle olunca, davacının vergi dairesine verdiği dilekçe ile vergi kaydının dayanağı olan pastane işletmeciliğini sona erdirdiğini bildirmesi, yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanları kapsamından da davacının ihtilaf konusu dönemde kendi nam ve hesabına çalışmasının bulunmadığının anlaşılması karşısında, 01.08.2010-31.05.2011 tarihleri arasındaki dönemde davacı yönünden anılan yasal düzenlemeler kapsamında zorunlu sigortalılık şartlarının varlığından bahsedilemez. Davacının ihtilaf konusu dönemde prim ödemesinin sadece 31.05.2011 tarihinde gerçekleştiği de gözetilerek, zorunlu sigortalılık sürelerine yönelik prim borcu haricinde ödenen primin, ödeme tarihini takip eden günden itibaren karşıladığı süre kadar 5510 sayılı Yasanın 51. maddesi çerçevesinde isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edilmesi gereken dönem Kurumdan belirlenerek, yaşlılık aylığı tahsisi için 9000 gün prim ödeme şartına tabi olan davacı yönünden, anılan prim gün sayısının tamamlandığı tarihi takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığı tahsisine hak kazanacağı göz önünde bulundurularak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.