YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2320
KARAR NO : 2014/26646
KARAR TARİHİ : 12.12.2014
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. … ile 1-… 2-Mehmetim … aralarındaki dava hakkında Hekimhan Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 04.09.2012 günlü ve 2010/42-2012/65 sayılı hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1) 7201 sayılı Kanunun 11’inci maddesi uyarınca vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Anılan madde gereğince gıyabi hükmün vekili yerine davalı….tebliği usulsüz olduğundan; gıyabi hükmün davalı …….kiline yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere,
2) Gıyabi hükmün davalılardan… “yetkilisi bulunmadığından daimi işçisine” tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır.
25.01.2012 tarih ve 28184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 21. maddesinde ise; tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olduğu takdirde tebliğin orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması gerektiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, gıyabi hükmün davalı şirket adına “birlikte işçisi ” imzasına tebliğ edildiği anlaşılmakta olup, işyeri temsilcisinin işyerinde bulunmadığı belirtilmişse de, işçinin vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse
./..
-2-
veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş olup olmadığı, bu şahısların bulunmamaları nedeniyle tebligatın anılan kişiye yapıldığı hususlarında tebliğ mazbatasında herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.
Mahkemece, davalı İmece Müh San ve Tic Limited Şirketi’ne gıyabi hükmün; yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 12.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.