YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22827
KARAR NO : 2015/1797
KARAR TARİHİ : 09.02.2015
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının ölüm aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor ile dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Kanunun “Ölüm sigortasından aylık bağlama şartları” başlığını taşıyan 66’ncı maddesinde 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı öngörülmüş iken, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları” başlıklı 32’nci maddesinde ölüm aylığının, en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanacağının hüküm altına alınmış olması karşısında, hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan yasal düzenlemenin uygulanması zorunludur.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, 07.07.2011 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı için 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup, sigortalının borçlanılan süreler gözetilmeksizin hizmet sözleşmesine dayalı prim gün sayısı 900 gün olmadığı gibi, askerlik süresinin borçlanılması durumunda da 1800 prim gün sayısı şartı bulunmadığından, 5510 sayılı Kanunun 32’nci maddesine göre davacı yönünden ölüm aylığı tahsisi şartlarının gerçekleştiğinden bahsedilemez. Hal böyle olunca, sigortalının başkaca sigortalılık sürelerinin varlığı davacıdan sorularak, gerektiğinde Kurumdan araştırılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.