Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/2242 E. 2014/19774 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2242
KARAR NO : 2014/19774
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

Mahkemesi : İzmir 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 26.09.2013
No : 2007/342-2013/220

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalılardan Ü.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 18.02.2004 tarihinde meydana iş kazası sonucu sürekli iş göremez hale gelen sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 9., 10., 26.,87. maddeleridir.
1- 506 sayılı yasanın 9. maddesi – (Değişik : 25.08.1999 – 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ”işveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır.(Ek : 14.07.1999 – 4410 / 1 md.) Dışişleri Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. ” düzenlemesini öngörmektedir.Anılan yasanın 10. maddesine göre ise 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir.Yani, davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2.maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10.maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için;işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
2- 506 sayılı Kanunun ”Üçüncü kişinin aracılığı” başlıklı 87 nci maddesi hükmüne göre; aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile, asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri, ya da, işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde, ya da, bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de, asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise; asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Mahkemece, davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Yasanın 9. ve 10.maddeleri ve 506 sayılı Yasanın 87. maddesi kapsamında, bir araştırma ve değerlendirme yapmaksızın hüküm verilmiştir.
Şu halde; davanın yasal dayanaklarından olan ve kusursuz sorumluluk halini düzenleyen 506 sayılı Yasanın 9. ve 10. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı; sigortalının özlük dosyası (hizmet cetveli ve işe giriş bildirgesi ile birlikte) celbedilip dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle, 4447 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 9. ve 10.madde koşullarının varlığı araştırılmalı, 506 sayılı Yasanın 87. maddesi kapsamında; taraflar arasındaki (S.S. İ..Fotoğrafçılar Yapı Koop. ile M.. Yapı Taah. İnş. San. Ltd. Şti arasındaki) sözleşmeler getirtilmeli, asıl işveren-taşeron ilişkisi irdelenmeli, davalıların herbirinin sıfatı (asıl işveren- taşeron- üçüncü kişi) tespit edilmeli, bu bağlamda gerekirse, davaya konu iş kazasının meydana gelmesinde davalıların, sigortalının veya 3. kişilerin kusurunun bulunup bulunmadığı ve davalılar arasında asıl işveren-taşeron ilişkisi hususunda, oluşa ve kanuna uygun olarak, konusunda ve işçi sağlığı iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden kusur raporu alınmalı, böylelikle davalıların kusur oran ve aidiyetleri usulünce belirlenmeli elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Ü.. A..’ya iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.