Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/22084 E. 2014/25889 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22084
KARAR NO : 2014/25889
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Mahkemesi : Anamur 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 03.06.2014
No : 2012/1023-2014/559

Dava, 01.08.1984 tarihindeki bir günlük sigortalı çalışmanın ve bu tarihin sigorta başlangıcı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Hizmet tespiti davalarının niteliği gereği tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu tür davalarda, çalışma olgusunun tanık dahil her türlü delille ispatlanabilmesi nedeniyle, delil serbestliği söz konusudur.
İnceleme konusu davada; dava dışı A. H. K. unvanlı 39907 sicil numaralı işyerinde 01.08.1984 tarihinde çalışmaya başladığı yönünde, hakkında düzenlenen imzasını içeren sigortalı işe giriş bildirgesi 11.11.1984 günü davalı Kuruma verilerek davacının bildiriminin yapıldığı, sigorta priminin ödenmediği, bildirgedeki kimlik bilgilerinin nüfus bilgileriyle uyumlu olduğu, işe giriş tarihinde davalı işyerinin kapsamda bulunduğu, sigorta sicil numarasının daha sonraki hizmetlerinde de kullanıldığı belirgin bulunmakla, davada istem, 01.11.1984 tarihindeki bir günlük sigortalı çalışmanın ve bu tarihin sigorta başlangıcı olduğunun tespitine ilişkin olup, mahkemece, davalı A.. B..nca İskele Mevkiinde işletilen bir gazino olmadığı, işyeri sahibi A. H. K.’nın işyerinin de davalı A.. B.. tarafından işletildiği tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece re’sen yürütülecek araştırma ile; öncelikle davaya konu sigortalıya verilen sigorta sicil numarasının hangi yıla ait serilerden olduğu Sosyal Sigortalar Kurumundan sorularak belirlenmeli, işveren olduğu anlaşılan 39907 sicil numaralı A. H. K.’ya ait davalı Kurumdaki uyuşmazlık konusu dönemi kapsar şekilde tüm kayıtlar celp edilmeli, davalı Kurumdan bildirilen işyeri adresinde davacının çalışmaya başladığını iddia ettiği dönem yönünden davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan komşu işyeri sahip ve çalışanları araştırılmalı, işe giriş bildirgesinde işverenin A. H. K. olup tanık beyanından bu işyerinin belediyeden kiralık işyeri olduğu hususu birlikte değerlendirilerek davalı belediye başkanlığı yönünden husumet durumu değerlendirilmeli, tanık olarak dilenen A. L. ve M.. K..’ın hizmet döküm cetveli ve Kurum kayıtları celp edilerek beyanları denetlenmeli, davanın kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek resen tespit edilecek bordro ve komşu işyeri tanıkları dinlenilerek, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.