Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/21771 E. 2014/25934 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21771
KARAR NO : 2014/25934
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Mahkemesi : Perşembe Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 15.04.2014
No : 2010/259-2014/50

Asıl dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili istemine ilişkin istirdat davası ,karşı dava ise kurum işleminin iptalı ve borçlu bulunmadığının teapitine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde asıl davanın reddine,karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, asıl dava davacısı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 30.03.2001 tarihinde kesinleşen davalıya,23.06.1960 tarihinde yaşamını yitiren babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca 2010 yılının 9. ayında gerçekleştirilen işlemle 01.11.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 01.11.2008-30.11.2010 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Asıl Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, özellikle Anayasa’nın 20., 5510 sayılı Kanunun 59., 100., 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 28., 45., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 3., 45 – 53., 4857 sayılı İş Kanununun 32., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6., 24 – 33., 189., 190., 191., 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6., 19., 20., maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli,varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, özellikle inceleme konusu davaya ilişkin olarak boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden geniş kapsamlı Emniyet Müdürlüğü/Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, ilgililerin 30.03.2001 tarihinde boşanmalarına rağmen 10.03.2009 tarihine kadar aynı yerde ikamet ettikleri hususu gözönüne alınmalı, kurumun rapor düzenlediği sırada kolluk kuvvetlerince şifaen beyanı alınan Lütfi Alkar’ın kimlik bilgileri kollukça tespit edilerek resen duruşmada tanık olarak dinlenmeli,Düz Mah.Muhtarı A.. G..’in kurum memurlarına vermiş olduğu beyan ile mahkemeye vermiş olduğu beyan arasındaki çelişki giderilmeli, Medula sisteminde tarafların bildirdikleri adresler tespit edildikten sonra, “boşanılan eşlerin eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.