Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/21575 E. 2015/22430 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21575
KARAR NO : 2015/22430
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Mahkemesi : Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 01.07.2014
No : 2012/347-2014/459

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davada, sigortalının 23.07.2010 tarihinde maruz kaldığı iş kazası sonucu, bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ile yapılan ödemelerin 5510 sayılı Kanunun 21. maddesine dayanarak rücuan tahsili talep edilmiş, mahkemece, sigortalının kaza tarihinde dava dışı Galip Yıldız’a ait işyerinde çalıştığına ilişkin hizmet tespiti davasının Yargıtay 21. Hukuk Dairesince bozulduğu, bozma ilamında husumete ilişkin herhangi bir bozma nedeni bulunmadığı, tazminat ve alacak davasında dava dışı G.Y. aleyhine kısmen kabule ilişkin kararın kesinleştiği, dinlenen tanık beyanları ve dava dışı G. Y. adına vergi kayıtları ve özellikle kesinleşen ilam ile sigortalının kaza tarihinde, dava dışı G. Y. işyerinde çalıştığının kanıtlanması nedeniyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İncelenen dava dosyasında, Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinin 27.11.2012 tarih 2012/173 E. 2012/942 sayılı kararı ile işçilik alacakları davasının kısmen hüküm altına alındığı ve temyiz edilmeden kesinleştiği, sigortalının 01/01/2003-01/08/2006, 01/11/2007-01/07/2008 ve 01/11/2008-23/07/2010 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkin açmış olduğu davada ise verilen kabul kararı, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 13.03.2014 tarih 2013/3716 E. 2014/4746 sayılı kararı ile eksik araştırma olduğundan bahisle bozulduğu, davanın halen derdest olduğu anlaşılmakla, özellikle kaza tarihinde işverenin kim olduğu hizmet tespiti davası ile belirleneceğinden, mahkemece söz konusu hizmet tespiti davasının sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 17.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi