YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21574
KARAR NO : 2015/22429
KARAR TARİHİ : 17.12.2015
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi
Tarihi : 15.04.2014
No : 2013/96-2014/260
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Kanunun 26. maddesine dayanan rücu davalarında kusurun belirlenmesinde, mahkemece, öncelikle dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir.
Dava; 30.05.2007 tarihinde meslek hastalığına yakalanan sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik giderlerinin rücuan tahsiline ilişkin olup, konuya ilişkin Kurumun Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen raporda, işyerinde alüminyum veya sac gibi metal mutfak eşyalarının yüzeylerinin teflon kaplanması işi yapıldığı ve sigortalının boyama bölümünde çalıştığı, boya işi yaparken maske kullanıldığı, boyama bölümünün teflon taşlama bölümünden ayrı bir bölümde olduğu ve taşlama işinin yapılmasında çıkan ve davlumbaza bağlı aspiratörün çektiği tozdan kalan toza doğrudan maruz kalmadığının tespiti yapıldığı, yargılama esnasında kusura ilişkin raporda ise, davalının %80, sigortalının %20 oranında kusurlu bulunduğunun belirtildiği ve bu şekilde kurum müfettiş raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğu anlaşılmakla, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
./..
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi