Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/21411 E. 2014/26028 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21411
KARAR NO : 2014/26028
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Mahkemesi : Ankara 9. İş Mahkemesi
Tarihi : 26.12.2013
No : 2011/900-2013/1348

Dava, maluliyet oranının tespiti ile maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi . tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının ilgili şahsi sicil dosyası celp edilmediğinden hangi sosyal güvenlik kanunu kapsamında sigortalı bulunduğu belirlenememekle birlikte, ilki 13.11.2009 diğeri 14.12.2010 tarihli olmak üzere iki defa maluliyet aylığı tahsis talebinde bulunulduğu, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 23.12.2009 tarihli Sağlık Kurulu raporunda “orta derecede mental reterdasyon” tanısı konulduğu, yine Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığı Tarafından düzenlenen 21.05.2010 tarihli Sağlık Kurulu raporunda ise “hafif derecede zeka geriliği” tanısı konulup ayrıca “şizofreni” tanısı ile ilaç tedavisine başlandığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.03.2011 tarih 2011/102-356 Karar sayılı ilamı ile 07.08.1971 doğumlu davacı, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı kenar başlığını taşıyan Türk Medeni Kanunu’nun 405. Maddesi uyarınca kısıtlanmış ve annesi Z. E. kendisine vasi olarak atanmıştır. Eldeki dava, davacıyı temsilen vasi tarafından açılmış ise de husumet izni alınmamıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 448. Maddesi vesayet altındaki kişinin taraf bulunduğu davalarda onun vasi tarafından temsil edileceğini öngörmekle birlikte, vasi, sadece vasi kararına istinaden ayırt etme gücünden yoksun bulunan küçük ya da mahcuru davada temsil etme yetkisine sahip değildir. Vasinin, anılan temsil görevini yerine getirebilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 462/8. Maddesi uyarınca vesayet makamı tarafından kendisine husumet izni verilmesi gerekir. Dava ehliyeti Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup mahkemece, davacıya ilişkin olarak husumete izin kararı almak ve dosyaya ibraz etmek üzere vasiye süre tanınmalı, bu noksanlık giderildikten sonra davanın esasına girilip toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde tesis edilen karar sair hususlar incelenmeksizin bu nedenle usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O halde; davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.