Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/2124 E. 2014/10108 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2124
KARAR NO : 2014/10108
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

Mahkemesi :Çerkezköy İş Mahkemesi
Tarihi :17.09.2013
No :2012/246-2013/163

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalılardan işveren şirkete ait işyerinde, 20.11.2008-23.02.2009 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitini istemiş, mahkemece, 93 günlük çalışma tespit edilerek istem doğrultusunda kabul kararı verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddesidir. Anılan Kanunda ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; davacının, davalı işveren şirket işyerinden verilme 23.02.2009 başlangıç tarihli, sigortalı imzalı işe giriş bildirgesi ile, yine aynı tarihli dava dışı S..Elektronik San.Tic.A.Ş. işyerinden internet ortamında verilme iki adet işe giriş bildirgesinin varlığı, davalı işveren şirkete ait tescil kaydının bulunmadığına ilişkin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü cevabı, bordro tanıkları adına dava dışı şirket işyerinden çalışma bildiriminde bulunulmuş olması, davacının 23.02.2009-25.10.2009 tarihleri arasında dava dışı şirket işyerinden tam bildirimlerinin bulunduğu anlaşılmakla ve davacı tarafından unvan değişikliğine ilişkin ticaret sicil gazetesi örneği dikkate alındığında, mahkemece, kararın eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yapılması gereken iş; işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davalı Kurumdan, sicil numaraları da yazılmak suretiyle davalı ve dava dışı işyerine ait işyeri kayıtları celbedilmeli (Tekirdağ ve İstanbul adresleri dikkate alınmak suretiyle), işyeri devri, ya da, işverenler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı araştırılarak işyeri belirlenmeli, ticaret sicil kayıtları istenilmek suretiyle, unvan değişikliği hususu araştırılmalı, araştırma sonucuna göre, husumet HMK 124 madde gereği, ilgili şirkete yöneltilmeli, dava konusu döneme ilişkin bordrolar celbedilmeli, giderek, dava konusu dönemde, davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı; yargılama aşamasında dinlenen tanıkların çalışmaları Kurumdan sorularak, beyanları denetlenmeli, bunun dışında, sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının, hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, tespiti istenen dönemde, davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa, belgeler getirtilmeli, varsa, işçi alacakları dosyası getirtilip incelenmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalı E..E.. San. Tic. A.Ş.’ye iadesine, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.