Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/21222 E. 2015/8225 K. 30.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21222
KARAR NO : 2015/8225
KARAR TARİHİ : 30.04.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, … Rant Sigortası’na giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve Türkiye Cumhuriyeti ile … arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin konuya ilişkin 29’uncu maddesinin 4’üncü fıkrası uygulanmak suretiyle davacının … Rant Sigortası’na giriş tarihinin Türkiye’de de sigorta başlangıç tarihi olduğunun kabulüne ilişkin hükmün yerinde bulunmasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 60, 5510 sayılı Kanun’un 28 ve 3201 sayılı Kanunun 6’ncı maddelerinde yaşlılık aylığından yararlanma koşulları öngörülmüştür. Sigortalıya, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için kural olarak maddede (ve 5510 sayılı Kanunun 106’ncı maddesi ile yürürlüğü devam eden 506 sayılı Kanun’un geçici 81’inci maddesinde) belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, kesin dönüş yapmış olmak ve talepte bulunmak gerekir. Yaşlılık aylığı tüm bu şartların yerine getirilmesiyle birlikte yazılı istekte bulunulan tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanacaktır.
Somut olayda; 15.01.1984 sigorta başlangıç tarihi esas alındığında davacıya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için 506 sayılı Kanunun Geçici 81’inci maddesinin “B” bendinin “e” alt bendi uyarınca 25 yılı sigortalılık süresini ve 48 yaşını doldurması ve en az 5225 prim gününün bulunması gerekmektedır. 25 yıl sigortalılığı ve 5227 prim gün sayısı bulunan davacı; 13.01.1966 doğumlu olduğundan tahsis talebinde bulunduğu 14.05.2012 tarihi itibariyle 48 yaşını ikmal etmemiştir. Bu nedenle davacının ne tahsis talep tarihi itibariyle ne de yaşlılık aylığı tahsisine karar verilen 01.12.2012 tarihi itibariyle tahsis koşullarını taşımadığı anlaşılmaktadır.
Ne var ki; hüküm davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre tesis edilir. Dahası; yaşlılık aylığı tahsisine ilişkin davalarda, tahsis şartlarının tümünün dava tarihi itibariyle dahi bulunmasa da yargılama aşamasında gerçekleşmesi mümkündür. Bu durumda; Anayasa’nın “Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması” başlığını taşıyan 141’inci maddesindeki, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğunu belirten hüküm; 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30’uncu maddesinde yer alan, hakimin, yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki düzenleme; sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilklerine dayanan sosyal sigortalar, bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel hakların doyurulması temeline dayanan sosyal güvenlik hukukunun ilkeleri dikkate alınmalıdır.
Bu nedenle tahsis talebinde bulunulan 14.05.2012, hüküm altın alınan 01.12.2012 ve dava tarihi olan 18.12.2012 tarihi itibariyle tahsis koşullarının tümünü taşımayan davacıya ancak 48 yaşını ikmal ettiği 13.01.2014 tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilebileceği nazara alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.