YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21015
KARAR NO : 2014/26011
KARAR TARİHİ : 09.12.2014
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 506 sayılı Yasa kapsamında babadan ve kocadan ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içeriğine göre; davacıya, 28.02.2008 tarihinde ölen SSK sigortalısı kocasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı, davacının, 20.02.1966 tarihinde vefat eden SSK emeklisi babasından dolayı aylık bağlanmasına ilişkin 14.05.2012 tarihli tahsis talebinin Kurumca 506 sayılı yasanın 68. maddesinin 6. bendi uyarınca reddedildiği, eldeki davanın da aynı taleple açıldığı ve mahkemece yazılı biçimde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa’nın 68. maddesinin 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa’nın 35. maddesi ile değişik VI. bendi; “Sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya buralardan gelir veya aylık almaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden devre başından itibaren kesilir. Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde I. bölümün (C) fıkrası hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihten başlanarak yeniden aylık bağlanır. Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almağa hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir” hükmünü, 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile 506 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 91. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ise; “06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar, bunların evlenmeleri, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınmaz. Bunlardan, yukarıda belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir ve aylıkları, kesme veya durdurma tarihi itibariyle talep şartı aranmaksızın yeniden başlatılır. Gelir ve aylığın kesilmesi nedeniyle diğer hak sahiplerine önceki hisselerinden fazla ödenen tutarlar, gelir ve aylığı tekrar başlatılacak hak sahibine yapılacak ödemeden mahsup edilir. Gelir veya aylığı kesilenlerden tahsil edilmiş olan tutarlar aynen iade edilir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, hem kocanın hem de babanın ölüm tarihi 01.10.2008 tarihinden önce olup, 02.07.2005 tarih 5386 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar
./..
-2-
Kanununa eklenen Geçici 91. madde ile getirilen düzenlemeye göre 06.08.2003 tarihinden önce ölen babası nedeniyle hak sahibi olan davacı, eşinden ölüm aylığı almakta olsa dahi evliliğinin ölüm nedeniyle son bulmasından sonra babasından da ölüm aylığı talep etme hakkına sahiptir. Diğer taraftan, 506 sayılı Yasanın 99. maddesi “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takip eden aybaşından itibaren başlar…” hükmünü içermektedir. 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinde ise “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların hakkın kazanıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde istenmeyen kısmı zaman aşımına uğrar…” tarzında bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde davacının hem eşinden hem de babasından dolayı ölüm aylığına hak kazandığına dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının, kocasının ölüm tarihi olan 28.02.2008 tarihi itibariyle babasından dolayı ölüm aylığına hak kazanması ve anılan aylığı ilk defa 14.05.2012 tarihli dilekçe ile ve başlangıç göstermeksizin talep etmesi karşısında, 01.03.2008 tarihinden sonraki aylıkların ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde ve başlangıç belirtmeksizin babadan dolayı da yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. ve 2. Satırlarının silinerek yerine “ davanın kabulüyle davacıya, muris babasından dolayı 01.03.2008 tarihi itibariyle yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine “ hükmünün yazılmasına, kısa kararın da bu biçimde düzeltilmesine ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.12.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.