Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/21 E. 2014/842 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21
KARAR NO : 2014/842
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

Mahkemesi : Sivrihisar Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 18.06.2013
No : 2012/44-2013/165

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
11.07.2006 günü gerçekleşen zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalı işverenden rücuan alınması istemine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
6100 sayılı Kanunun 50. maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiş, 114. maddesinde, taraf ehliyetine sahip olma dava koşulları arasında sayılmış, 115. maddesinde, dava koşullarının var olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı bildirilmiştir. Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usûl hukukunda büründüğü şekildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 48. maddesi gereğince tüzel kişiler hak ehliyetine sahiptirler ve dolayısıyla davada taraf olabilme ehliyeti de ancak, tüzel kişiliği bulunan yapılanmalar için geçerlidir.
İnceleme konusu davada, kendisine husumet yöneltilen T.. M.. 13. Şube Şefliği Polatlı Kısım 134. Şefliği’nin, bağlı olduğu Genel Müdürlükten ayrı, bağımsız bir tüzel kişiliğinin bulunmaması nedeniyle davada taraf ehliyetine de sahip olmadığı belirgin ise de davanın söz konusu Genel Müdürlük yerine anılan Şefliğe karşı açılması olgusu temsilcide yanılgı olarak kabul edilmeli, özellikle Genel Müdürlük avukatının cevap dilekçesi sunup oturuma katılması karşısında yargılamaya devam edilerek tüm kanıtlar toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.