YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20452
KARAR NO : 2014/25253
KARAR TARİHİ : 01.12.2014
Mahkemesi : Mersin 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 13.05.2014
No : 2009/924-2014/238
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işyerinde 20.02.2008-30.03.2009 tarihleri arasında çalıştığını iddia ile bu tarihler arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada, mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; davacı tarafça, bildirilmeyen sürelerin … Yapı Kooperatifinin Davultepe mezitli adresinde kurulu bulunan sitede geçtiğinin bildirilmesi karşısında ticaret sicilinden belgeler getirtilerek davalı işveren ile kent yapı kooperatifi arasında hukuki veya fiili bir bağlantı olup olmadığı araştırılarak tespit edilmeli, şayet bağlantı var ise anılan kooperatif davaya dahil edilip bu işverene ait bildirge ve bordrolar getirtilip gerekli araştırma yapılmalı, varsa göstereceği delillerin celbi ile toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.