YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20407
KARAR NO : 2014/25843
KARAR TARİHİ : 08.12.2014
Mahkemesi : Tarsus İş Mahkemesi
Tarihi : 07.05.2014
No : 2013/45-2014/115
Dava, malullük aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkeme, sigortalılık süresi ve prim borcu bulunmama şartları yerine gelmediğinden davanın reddine karar vermiştir.
Hükmü, davacının temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi . tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.10.1997 gün ve 1997/10-578 Esas, 1997/758 Karar; 24.09.2003 gün ve 2003/10-489 Esas, 2003/490 Karar; 14.07.2010 gün ve 2010/21-369 Esas, 2010/391 Karar sayılı ilamlarında benimsendiği üzere; davalı Kurum’un geçmişe yönelik (uyuşmazlık konusu dönemi kapsar şekilde) prim tahsil ederek kullanıp sigortalılığa ilişkin güven vermesinden uzun süre sonra sigortalılığı iptal etmesi Medeni Kanun’un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacaktır. Sosyal güvenlik kurumlarının anayasal görevlerini yerine getirirken sigortalılara karşı olabildiğince yasal haklarını hatırlatması ve bu durumlarını izlemesi zorunlu görev olarak ortaya çıkar. Davalı Kurumun bu anayasal sosyal güvenlik ödevinin gereği olarak sigortalısını uyarmaması sonucu primleri tahsil edilen sürelerin 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekir.
Bu çerçevede eldeki davada primleri uzun süre önce ödenen 09.08.1981 – 27.03.1984 tarihleri arasında zorunlu, 27.03.1998 – 31.01.1999 tarihleri arasında isteğe bağlı olmak üzere 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak kabul edilmesi gereken ve bu dönemlere ilişkin prim borcu olmadığı görülen, 22.03.2010 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 4-b maddesi kapsamında sigortalı olduğu anlaşılan davacı hakkında, 5510 sayılı Kanunun 95. maddesinde öngörülen prosedür doğrultusunda inceleme yapılarak sosyal sigorta mevzuatına göre malul olup olmadığı, malul ise maluliyetinin hangi tarihte gerçekleştiği öncelikle davalı Kurumdan sorularak belirlenmeli, buna davacının itirazı halinde Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, buna davacının itirazı halinde Adli Tıp Kurulu İhtisas
Dairesinden rapor alınmalı; son raporun davacı lehine olması ve davalı Kurumun itiraz etmesi halinde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınarak maluliyet konusu açıklığa kavuşturulduktan sonra, davacının malul olması halinde maluliyet aylığı bağlanması için gereken prim ödeme koşuluna ilişkin usul ekonomisi ve sosyal güvenlik ilkeleri gereğince varsa prim borçlarını verilecek makul bir süre içerisinde her zaman ödeyebileceği gözetilmeli ve 5510 sayılı Kanunun 26. ve devamı maddeleri uyarınca değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.