Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/20366 E. 2014/26013 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20366
KARAR NO : 2014/26013
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Mahkemesi : Osmaniye İş Mahkemesi
Tarihi : 07.05.2014
No : 2013/308-2014/226

Dava, aksine Kurum işlemenin iptaliyle muristen ölüm aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; kendisinden aylık bağlanması talep edilen muris kocanın 11.10.2008 tarihinde vefat ettiği, 1998-2007 arası dönemde muris adına tescilli toplam 430 gün zorunlu SSK ve Esnaf Bağ-Kur hizmetinin bulunduğu, 540 gün askerlik süresi borçlanılıp bedelinin 02.05.2014 tarihinde ödendiği, 11.03.2013 tarihli ölüm aylığı tahsis talebinin borçlanma hariç 900 gün prim şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedildiği, eldeki davanın aynı taleple açılıp daha sonra 07.05.2014 tarihli dilekçeyle ıslah edilerek, Bağ-Kur prim borcunun ödendiği 06.05.2014 tarihinden itibaren ve 970 gün üzerinden aylık bağlanmasının talep edildiği, mahkemece, borçlanma hariç 900 gün prim şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı yasanın 32. maddesinin 17.04.2008 tarih 5754 sayılı yasanın 20. maddesiyle değişik 2. fıkrasının (a) bendi “En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,…” olanlara ölüm aylığı bağlanacağı hükmünü içermektedir. Mahkemece, yasada öngörülen “…her türlü borçlanma süreleri hariç…” ibaresinin sigortalılık süresi ve prim gün sayısını birlikte içerdiğine yönelik kabulde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, murisin diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında sigortalılığının bulunup bulunmadığı araştırılmadan yazılı biçimde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O halde davacılar avukatının bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacılara iadesine, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.