Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/20 E. 2014/22960 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20
KARAR NO : 2014/22960
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

Mahkemesi : Kütahya İş Mahkemesi
Tarihi : 14.11.2013
No : 2013/138-2013/449

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı H.. S. ve Tur. San. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 09.11.2012 tarihinde meslek hastalığına yakalandığı tespit edilip, %14,1 oranında meslekte kazanma güç kaybı oranı nedeniyle, sigortalıya, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde (meslek hastalığının belirlendiği) yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur.
1-) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği açıklanmıştır. Anılan madde ile tazmin sorumlularının Kurum karşısındaki sorumluluğu bir tavanla sınırlandırılmış olup, bu sorumluluk “…sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı…” bulunmaktadır. Maddenin açık hükmü karşısında; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre, gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerleri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak maddi zarar karşılaştırması yapılıp, düşük (az) olan tutar, sorumluların kusur oranı toplamına uygulanarak hüküm kurulması gerekmektedir.
Somut olayda; Mahkemece, gerçek zarar tavan hesabı yapılmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2- Diğer taraftan, sigortalının davalı işverenden önce hangi iş yerlerinde çalıştığı, bu çalışmaların meslek hastalığının oluşmasında etkisinin olup olmadığı araştırılmalı, yapılacak araştırma sonucu böyle bir çalışmanın varlığı saptanacak olursa, sigortalının çalışmasının hangi işyerlerinde; hangi tarihlerde, ne iş yaparak geçtiği, çalışma ortamının nasıl olduğu hususları da açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu nedenle, gerekirse, çalışma yerlerinde keşif de yapılarak bu eksiklikler giderilmeli, buna göre, meslek hastalığı ile işverenlere ait işyerlerindeki çalışma koşulları yönünden hastalığın oluşması ve ilerlemesi bakımından illiyet bağı olup olmadığı sigortalının çalıştığı iş kolu-çalışma süresi ve meslek hastalığının türü de gözetilerek bilimsel verilere göre yöntemince belirlenmeli, farklı tarihlerde, hizmetinde çalışılan işverenlerin birlikte kusurları olmayıp, ayrı zamanlarda ve ayrı ortamlarda meslek hastalığının oluşmasına birbirleriyle irtibatlı olmaksızın katkılarının bulunduğunun alınacak kusur raporu ile anlaşılması halinde ve her işverenin sadece kendi kusuru oranındaki maddi zarar miktarından sorumlu tutulması gerektiği gözönünde bulundurulmalıdır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı H.. S.. ve Tur. San. A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.