YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19845
KARAR NO : 2014/19585
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
Mahkemesi : Gebze 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 10.06.2014
No : 2013/228-2014/205
Dava, kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti ile yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar bakımından borç tahakkuku yönündeki SGK Başkanlığı işleminin iptali istemlerine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında, aylığın bağlanması talebi reddedilip borç tahakkukuna ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
Hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalı Kurum vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davanın temel yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 56/son maddesi olup gelirin/aylığın kesilme tarihi ile Kurumun geri alım (istirdat) hakkının kapsamına ilişkin olarak, eylemli birlikte yaşama olgusunun gerçekleşme/başlama tarihi esas alınarak bu tarih itibarıyla gelir/aylık kesme veya iptal işlemi tesis edilip ilgiliye, anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun/yersiz kabul edilmeli, ancak, söz konusu madde 01.10.2008 günü yürürlüğe girdiğinden, eylemli birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük tarihi öncesine gidilmemeli, başka bir anlatımla 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin borç tahakkuku söz konusu olmamalı, böylelikle açıklığa kavuşturulacak yersiz ödeme dönemine ilişkin olarak 5510 sayılı Kanunun 96. maddesine göre uygulama yapılmalıdır.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede borç tahakkuku işleminin iptali konusunda; hakkındaki boşanma kararı 07.02.2011 günü kesinleşen ve boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı kanıtlanan davacıya, ölüm aylığının hangi tarih itibarıyla ne zaman bağlandığı, aylığın ne zaman hangi tarih itibarıyla kesildiği, aylık ödemelerinin hangi tarihe kadar süregeldiği ve hangi dönemde ödeme yapıldığı, Şubat/2011 öncesinde ödeme yapılmış ise bunun yasal dayanağı, uyuşmazlık konusu borcun hangi döneme ait olduğu, aylık ödeme tarihleri ve tutarları, Kurumdan sorularak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, fiili birlikteliğin varlığı benimsenmesine karşın borç dönemi açıklıkla belirlenmeksizin borç tahakkuku işleminin iptaline karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.