Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/1942 E. 2014/22902 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1942
KARAR NO : 2014/22902
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

Mahkemesi : Niğde 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 05.11.2013
No : 2013/521-2013/625

Davacı, aksi Kurum işleminin iptalini ve borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Şerafettin Özyürür tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1993 yılından itibaren Almanya’dan, 01.01.2007 tarihinden itibaren Türkiye’den yaşlılık aylığı almakta olan ve Almanya’da daimi ikamet etmekte olan davacı ve hak sahibi eşi, geçici süre ile Türkiye’de bulundukları dönemde, sözleşmeli ülke sigorta kurumlarınca düzenlenmiş T/A 9 ve T/A 11 denilen sağlık yardımı hak sahipliği formüleriyle sağlık yardımlarından yararlanmış; ancak 2005-2010 arası geriye dönük yapılan inceleme sonucu, bazı yıl ve dönemlerde, anılan hak sahipliği formüleriyle sağlık yardımlarından yararlanılması gerekirken, sağlık karnesi alınması suretiyle yararlanıldığından bahisle çıkarılan 5.015 TL’lik yersiz sağlık harcamasının tahsili amacıyla başlatılan takip üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı, aksi kurum işleminin iptalini ve borçlu olmadığının tespitini istemiş, Mahkemece, Medeni Kanun 2.maddesinden hareketle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Kurum ise, Türkiye Cumhuriyeti ile Alman Federal Cumhuriyeti arasındaki sosyal güvenlik sözleşmesinin konuya ilişkin 14’üncü maddesinin 3’üncü fıkrası, aynı sözleşmenin 12’inci maddesinin atıfta bulunduğu 4a maddesi uyarınca, ikametin daimi olarak Türkiye’ye nakledilmeği sürece sağlık karnesi verilmesi suretiyle sağlık yardımlarından yararlandırmanın mümkün olmadığı, geçici olarak Türkiye’de bulunulan zamanlarda ise, sağlık yardımı hak sahipliği formüleri denilen belgelerle her zaman sağlık hizmetlerinden yararlanmanın mümkün olduğunu beyan etmiştir.
5510 sayılı Yasanın konuya ilişkin Genel Sağlık Sigortalısı sayılanları düzenleyen 60 ve devamı maddelerinde, Türkiye’de ikamet etme şartı, genel sağlık sigortalısı sayılma şartları arasında sayılmıştır. Dolayısıyla anılan yasa kapsamındaki bir sigortalının, Yasa kapsamında Genel Sağlık sigortasından yararlanabilmesi, öncelikle Türkiye’de daimi ikameti halinde mümkündür.
Öte yandan,Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin Hastalık Sigortasını düzenleyen konuya ilişkin 12.maddesi ;
“(1) 4a maddesi,
a) İkametgahını, sigorta vak’asının zuhurundan sonra diğer akit taraf ülkesine nakleden, ancak ikametgahını nakletmesine yetkili sigorta mercii tarafından daha önce muvafakat edilmiş bulunan,
b) Sigorta vak’ası, geçici olarak diğer akit taraf ülkesinde ikamet ettiği sırada vuku bulan ve durumu itibariyle kendisine derhal yardım yapılması gereken,
c) Sigorta vak’ası, sigortadan ayrıldıktan sonra vuku bulan ve kendisine teklif edilen bir işe başlamak üzere diğer akit taraf ülkesine giden, bir kimse için geçerlidir.
(2) 1’inci fıkranın a bendi gereği muvafakat, ilgili kimsenin, kendisine ait olmayan sebeplerden ötürü muvafakati daha önceden alamamış olması halinde, sonradan verilebilir.
(3) Madde 4a, ülkesinde ikamet ettiği akit taraf mevzuatına göre yardım hakkına sahip bulunan bir kimse hakkında uygulanmaz.
(4) 1’nci fıkranın a ve b bentleri ile 2’inci fıkra hükümleri, analık nedeni ile yapılacak yardımlar için geçerli değildir.”hükmünü; 14.Maddesi ise, “…(3) Her iki akit tarafın mevzuatına göre aylık veya gelir alan veya aylık veya gelir bağlanması için başvuruda bulunmuş olan bir kimse hakkında, ülkesinde ikamet ettiği akit tarafın hastalık sigortasına ilişkin mevzuatı uygulanır. Bu kimsenin geçici olarak diğer akit taraf ülkesinde ikameti sırasında 12’nci madde hükümleri aynen geçerlidir.” Hükmünü içerir.
Yukarıda bahsedilen ikili sözleşmenin konuya ilişkin 4a, 12.maddesi ile 14.maddenin 3. 3 no’lu bendi ve sair hüküm içerikleri birlikte gözetildiğinde; her iki akit ülke mevzuatına gore ayrı ayrı aylık almakta olan aylık sahipleri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları hak sahiplerinin sağlık yardımları, sürekli olarak ikamet edilen akit tarafın yükümlülüğünda olup, bunların geçici olarak diğer akit taraf ülkesinde bulunmaları halinde sağlık yardımı, sağlık yardımı hak sahipliği formüleri denilen belgeler kapsamında sağlanması gerekeceğinden,iş bu davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi isabetli bulunmamıştır
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.