Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/17770 E. 2014/19009 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17770
KARAR NO : 2014/19009
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

Mahkemesi : Dörtyol 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 16.01.2014
No : 2008/232-2014/13

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Sigortalılık tescili bulunmayan davacının 10.09.1999 tarihinde düzenlediği dilekçeyle davalı işverene başvurarak 1999 yılına ait iznini kullanmak istediği, aynı mahkemede görüldükten sonra 12.03.2008 günü açılmamış sayılmasına karar verilen 1365/200 sayılı işçilik alacakları davasında davacı vekilince 15.03.2001 tarihine kadar çalışma iddiasına yer verildiği anlaşılmakta olup talep, 1976 yılından itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında bulunan işyerinde 01.08.1987 – 01.06.2004 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada 10 adet tanığın anlatımları sonucunda istem aynen hüküm altına alınmış ise de bu dönemin yaklaşık 17 yıllık süreyi kapsaması, oldukça uzun bu süre içerisinde yalnızca 1 adet yazılı belgenin varlığı, genel olarak tanık beyanları arasında belirgin çelişkilerin bulunması, bir kısım tanıkların ise iddiayı doğrulamaması karşısında toplanan delillerin karar verme yönünden yetersizliği çok açıktır. Bu bakımdan; öncelikle iddia kapsamında yaklaşık 17 yıllık sürenin tescilsiz geçirilmesinin ve işçilik alacakları davasında 15.03.2001 tarihine kadar çalışıldığının belirtilmiş olmasının nedenleri davacıdan sorulmalı, sonrasında uyuşmazlık konusu tarihleri içerir dönemsel sigorta primleri bordroları Kurumdan getirtilerek bildirimleri yapılan sigortalıların bilgi ve görgülerine başvurulmalı, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince belirlenerek ifadeleri alınmalı, gerektiğinde çekişme konusu dönemde davalı Kooperatifin başkan ve yönetim kurulu üyeleri de saptanarak dinlenilmeli, tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, hizmetin varlığı ile gerek yıl içerisinde, gerek belli tarihlerde, gerekse tüm çekişme konusu dönemde kesintiye uğrayıp uğramadığı ortaya konularak hak düşürücü süre değerlendirmesi yapılmalı, toplanan kanıtlardan elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.