Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/17715 E. 2015/18956 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17715
KARAR NO : 2015/18956
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında İsteğe bağlı sigortalı kabul edilmesi gerektiğinin ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, 20.09.1983 varide tarihli işlem ile vergi kaydı esas alınarak 09.09.1983 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 09.09.1983-26.03.1984, 13.03.1991-02.11.1992 ve 02.11.1992-31.12.1994 tarihleri arası vergi kaydının, 28.06.1991-28.09.2001 tarihleri arası oda kaydının, 11.09.1991- 10.12.2001 tarihleri arası sicil kaydının bulunduğu, davacının davadan önce Kuruma başvurarak 27.3.1984-12.03.1991 tarihleri arası isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı sayılması için talepte bulunduğu, Kurumca bu talep üzerine prim ödemeleri dikkate alınarak ileriye doğru 01.04.1984-31.05.1984, 01.07.1984-31.07.1984, 01.04.1985-30.06.1985, 01.08.1985-31.10.1985, 01.04.1986-31.10.1986, 01.04.1987-31.05.1987, 01.12.1987-31.12.1987 arası isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı kabul edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, 27.03.1984-31.03.1984, 01.06.1984-30.06.1984, 01.08.1984-31.03.1985, 01.07.1985-31.07.1985, 01.11.1985-31.03.1986, 01.11.1986-31.03.1987, 01.06.1987-30.11.1987, 01.01.1988-12.03.1991 tarihleri arası da 1479 sayılı Yasa kapsamında İsteğe bağlı sigortalı kabul edilmesi gerektiğinin ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiş, Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde, davacının prim ödediği ancak Kurumca sigortalı kabul edilmediği dönemlere ilişkin isteğe bağlı sigortalı sayılması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlığın, davacının vergi kaydı, oda kaydı, esnaf kaydı olmayan ancak Kurumca prim bedelleri tahsil edilen ve isteğe bağlı sigortalı da kabul edilmeyen (27.03.1984 – 31.03.1984, 01.06.1984-30.06.1984, 01.08.1984-31.03.1985, 01.07.1985 – 31.07.1985, 01.11.1985 – 31.03.1986, 01.11.1986 – 31.03.1987, 01.06.1987-30.11.1987, 01.01.1988-12.03.1991) döneminde Bağ-Kur siğortalı sayılıp sayılmayacağı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 öncesi uyuşmazlık süresi ile ilgili olarak davanın yasal dayanaklarından olan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24’üncü ve 25’inci maddelerinde kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler, meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 günü yürürlüğe giren değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. Daha sonra, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanunun 24’üncü maddesinin (1) numaralı bendinin (a) ve (h) fıkralarında, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların zorunlu sigortalı kabul edilebilmesi için, esnaf ve sanatkârlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar yönünden vergi kaydı, gelir vergisinden bağışık olanlar yönünden kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunma koşulu getirilmiş; anılan madde 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla bir kez daha değiştirilip kapsam genişletilerek, gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar (vergi kaydı bulunanlar) veya esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşunda usulüne uygun kaydı olanlar zorunlu sigortalı olarak kabul edilmiş, anılan düzenleme 4956 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur. 4956 sayılı Kanunun 14’üncü maddesiyle değiştirilen hükümle zorunlu sigortalılık kapsamına yalnızca, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar alınmış, gelir vergisinden bağışık tutulanlar yönünden ise Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte aynı zamanda kanunla kurulu meslek kuruluşuna yöntemince kayıtlı bulunma koşulları getirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi gereğince, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar zorunlu sigortalı sayılırlar.
1479 sayılı Kanunda, 506 sayılı Kanunun 79. maddesine paralel geçmişe yönelik sigortalılık tesciline imkan veren yasal düzenleme bulunmadığından anılan sigortalılık niteliğine sahip olunmadığı döneme ait prim borçlarının daha sonraki tarihlerde Kurumca hatalı olarak geriye dönük tahsil edilmesi de ilgiliye zorunlu sigortalılık hakkı kazandırmaz. Ancak ödemelerin icra takibi sonucu gerçekleştiği veya 06.03.1992 günü yürürlüğe giren 3780 sayılı Kanun ile 16.05.1997 tarihinde yürürlüğe giren 4247 sayılı Kanun hükümleri (af) kapsamında yatırıldığı hallerde, Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları çerçevesinde, Kurumun geçmişe yönelik prim borçlarını tahsil edip uzun süre nemalandırmasından sonra, anılan döneme yönelik sigortalılığın iptalinin iyi niyetle bağdaşmayacağı gözetilerek, geçmişe yönelik prim ödemelerinin kapsadığı sürenin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak kabulü gerekir.
Mahkemece, yapılan araştırmada uyuşmazlık konusu dönemde vergi kaydı, oda kaydı, esnaf kaydı olmayan davacının prim ödediği ancak Kurumca sigortalı kabul edilmediği dönemlere ilişkin isteğe bağlı sigortalı sayılması gerektiği gerekçesiyle 27.03.1984-31.03.1984, 01.06.1984-30.06.1984, 01.08.1984-31.03.1985, 01.07.1985-31.07.1985, 01.11.1985-31.03.1986, 01.11.1986-31.03.1987, 01.06.1987-30.11.1987, 01.01.1988-12.03.1991 tarihleri arası isteğe bağlı siğortalı kabul edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de eksik inceleme sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; dava ve uyuşmazlığa konu dönem primlerinin, yukarıda bahsedilen anılan af yasaları kapsamında ödenip ödenmediği usulünce araştırılmalı; araştırma sonucu 3780 sayılı Yasa ve 4247 sayılı Af yasaları kapsamında ödendiği anlaşılacak olunursa, anılan devrede 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı saymanın mümkün olduğu gözetilmeli, af yasası kapsamında yaptığı prim ödemeleri dışındaki ilk prim ödemesini takip eden ay başından itibaren prim ödemelerinin karşıladığı süre kadar isteğe bağlı sigortalı kabul etmek gerekmektedir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.