YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17613
KARAR NO : 2014/18196
KARAR TARİHİ : 22.09.2014
Mahkemesi :Ankara 10. İş Mahkemesi
Tarihi :01.02.2013
No :2012/647-2013/124
Dava, faiz alacağı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, önceden açtığı davada, 01.12.2007 tarihinden itibaren aylık bağlanmasına karar verilmesini istemiş; Mahkemece, davacının davası kabul edilmiş ve kabule ilişkin Karar Dairemizin 13.10.2011 günlü ve 2011/8262 E: 2011/13718K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Eldeki davada ise; davacı, 20.06.2012 tarihinde aylıklarının kesinleşen Mahkeme kararına dayalı Kurumca ödendiğini, lakin, aylıklardan mahrum kaldığı dönem olan 01.12.2007–20.06.2012 tarihleri arasında, mahrum kaldığı yaşlılık aylıklarının faizlerinin, tahsilini talep etmektedir.
Mahkemece, her ne kadar davacının haklı olduğu ve faize de hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; verilen kararın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.03.2006 tarihli ve 2005/10–755 Esas, 2006/32 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; bir borç ilişkisi, asıl hakla birlikte bazı fer’i hakları da içerir. Borç ilişkisinin içerdiği asıl hak, alacak hakkı; fer’i haklar ise, cezai şart, faiz, kefalet, rehin, hapis hakkı gibi haklardır.
Borcu sona erdiren en önemli neden, tarafların kendilerine yüklenen edimleri ifa etmeleridir. Genel olarak ifa, borçlanılmış edimin yerine getirilmesi suretiyle, alacaklının tatmin edilerek, borcun sona erdirilmesidir. Kural, asıl borç sona erdiğinde, bu borca bağlı fer’i borçların da sona ereceğidir. Bu sonuç, ek bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden gerçekleşir.
Ancak evvelce işleyen faizleri talep hakkının saklı tutulması (ihtirazi kayıt) veya saklı tutulduğunun hal ve koşullardan çıkartılması kaydıyla, ödenmemiş faizlerin istenebilme hakkı ortadan kalkmamakta, asıl borç ifa veya sair bir suretle son bulmuş olsa bile, borcun fer’isi olan faiz varlığını sürdürmekte ve alacaklı bunları talep edebilme hakkını yitirmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece, davanın açılış tarihinin 26.06.2012 olduğu da dikkate alınarak, davacıya anaparanın 20.06.2012 tarihinde yapılmış olduğu belirtilen toplu ödemeye ilişkin dekontun aslının veya okunaklı bir suretinin ilgili PTT şubesinden getirtilerek, davacının ödeme tarihinden önce davalı Kuruma yaptığı başvuru veya ilk dava sırasında dava açarken, veyahut, en geç ödeme esnasında, faiz hakkının saklı tutulup tutulmadığı hususunun araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.