YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1749
KARAR NO : 2014/14142
KARAR TARİHİ : 09.06.2014
Mahkemesi : İzmir 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 12.12.2013
No : 2012/440-2013/770
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı avukatının tüm, davalı kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının, .. Yemek San. Tic. Ltd. Şti’nde 01.04.2003–27.10.2004 tarihleri arasında dışarıdan şirket müdürü olarak atandığı ve bu dönemde davacının babası F.. K..’in aralıksız şekilde şirkette ortaklığının devam ettiği, 26.12.2005 tarihinde babası F..un vefat ettiği, kurumca şirket hakkında yapılan takipte yapılan hacizler nedeniyle alacağın tahsil edilemeyeciğinin anlaşılması nedeniyle davacıya 2012–38134–38135–38136–38137–38138–38139–38140–38141 sayılı ödeme emirleri tebliğ edildiği, birleşen davada ise, davalı kurum tarafından davacı adına düzenlenen 2005/32089 sayılı ödeme emrinin davaya konu edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 2012/38135, 38136, 38138, 38139, 38140, 38141 sayılı takip dosyaları üzerinden tebliğ edilen ödeme emirlerine konu borçlar zamanaşımına uğradığı için iptaline ve davacının bu ödeme emirleri nedeniyle sorumlu olmadığının tespitine, 2012/38137 sayılı takip dosyası üzerinden tebliğ edilen ödeme emrine konu borcun bir kısmının zamanaşımına uğradığının tespiti ile bu ödeme emrine konu borç nedeniyle takibin 511,00 TL üzerinden devamına, kalan kısım yönünden ise davacının borçlu olmadığının tespitine, 2012/38134 sayılı ödeme emri bakımından ise, ödeme emri tebliğinin hacizden sonra yapılması nedeni ile bu ödeme emrine yönelik istemin reddine, ayrıca birleşen dosyada davaya konu 2005/32089 sayılı ödeme emrinin davacının şirket yöneticisi ve ortağı olmadığı döneme ilişkin borçlardan kaynaklandığı dikkate alınarak bu ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de;
verilen kararın 2012/38135, 38136,38137, 38138, 38139, 38140, sayılı ödeme emirleri bakımından yerinde olduğu, ancak diğer ödeme emirleri bakımından verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır. Anılan madde hükmüne göre zamanaşımı süresi beş yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yıl başı olarak belirlenmiştir. 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanun ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak 506 sayılı Kanunun 80. maddesinin beşinci fıkrasında değişiklik yapılıp, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesiyle birlikte 102. maddesinin de uygulanmayacağı hükme bağlanarak 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür.
Eldeki davada da davaya konu edilen ödeme emirlerinden 2012/38141 sayılı ödeme emrinin 2003/12 aydan başladığı ve 2004 yılının tamamı ile 2005 yılının 7. Ayına kadar gelen damga vergisine ait olduğu buna göre 06.07.2004 tarihinden sonra tahakkuk eden borçlar bamımından zamanaşımına uğramayan dönemlerin olduğunun dikkate alınmaması isabetsizdir.
Diğer taraftan, 2005/32089 sayılı ödeme emrinin konusunun, davacının bir dönem temsilci müdür (01.04.2003–27.10.2004); babasının ise tüm dönemler bakımından ortak olduğu …Yemek San. Tic. Ltd. Şti’nin Karşıyaka ‘da bulunan diğer bir işyerine ait olan ödenmeyen prim borçları olduğu dikkate alındığında, anılan yasal düzenlemeler gereği henüz zamanaşımına uğramayan dönemler bakımından davacının kendi müdürlüğü dışındaki bir dönem olsa da, mirası reddetmediği anlaşılmakla, mirasçılık sıfatıyla külli halef olarak babasının payının davacıya geçeceği dikkate alınarak, davacının bu ödeme emrine konu borçlardan dolayı miras payı oranında sorumlu olması gereği dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykın olup, bozma nedenidir.
.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.