Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/17186 E. 2015/22526 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17186
KARAR NO : 2015/22526
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Mahkemesi :Yalova İş Mahkemesi
Tarihi :09.04.2014
No :2009/392-2014/161

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

28.12.1992 günlü iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının davalı işveren mirasçılarından 506 sayılı Yasanın 26’ıncı maddesi uyarınca rücuan tahsili istemine ilişkin olan davada, sigortalıya bağlanan gelirin, gelire girme tarihindeki ilk peşin değeri konusunda bir belirleme yapılmaksızın, %50 işveren kusuru dikkate alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin, iş kazası sonucu sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin değeri ve kusur karşılığı konusunda bir belirleme yapmaksızın yazılı şekilde karar tesisi yerinde görülmemiştir.

Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında,
Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında artık ilk peşin değerli gelirlerin; tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekmektedir. Öte yandan, sigortalı ve/ya hak sahiplerine bağlanan gelirin fiili ödemeye dönüşmüş olması halinde ise, Kurumun talep edebileceği miktar, ilk peşin değerin kusur karşılığı fiili ödeme miktarından düşük ise ilk peşin değere göre; fiili ödeme miktarı ilk peşin değerden düşük ise fiili ödeme miktarı dikkate alınarak belirlenir.

Şu halde yapılması gereken iş; yukarıda bahsedilen ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile ortaya çıkan bu maddi ve hukuki olgular birlikte gözetilerek, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri kurumdan sorularak belirlenmeli; belirlenecek bu tutarın kusur karşılığı ile davacı Kurum talebi ve taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılara iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.