Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/16934 E. 2014/20584 K. 24.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16934
KARAR NO : 2014/20584
KARAR TARİHİ : 24.10.2014

Mahkemesi : İstanbul 12. İş Mahkemesi
Tarihi : 03.04.2014
No : 2011/1284-2014/196

Dava, davalı Kurum tarafından iptal edilen 2004/5 dönemindeki 28 günlük hizmetin tespiti ile aksine kurum işleminin iptali ve yaşlılık aylığı bağlanması talebine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının 2004/5 dönemindeki 28 günlük bildirimin fiili çalışmaya dayanmadığından bahisle iptal edilmesi hususu söz konusu olduğundan, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmet tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İncelenen dava dosyasında, davalı Kurum tarafından yapılan denetimde, Kral Yolcu isimli şahsın işveren R.. K.. hisselerini alarak özel bina inşaatı yaptırması, inşaat ruhsatının R.. K.. adına kayıtlı olması, Kral Yolcu’nun işyerinde A.. Ç.. isimli bir kişiyi çalıştırdığını belirtmesi, işyerinden bildirimi yapılan kadın işçilerin bir kısmının hiç çalışmadığını beyan etmesi, bir kısmının da çelişkili ifadeler vermesi karşısında, R.. K.. isimli kişi adına işyerinin tescili ile bu işyerinden yapılan bütün bildirimlerin iptal edildiği anlaşılmış ve mahkemece, dinlenen tanıkların, davacının çalıştığı yer hakkında bilgi sahibi olmadıkları; yine, davalı kurum teftiş kurulunca yapılan tespitin, aksi ispatlanamadığından, davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şu halde, re’sen araştırma ilkesi doğrultusunda; Mahkemece, söz konusu inşaatı yaptıran ve ruhsat sahibi olarak gözüken Kral Yolcu ile R..
isimli şahıslar ve birlikte Kral Yolcu’nun beyanında belirttiği A..Ç.. isimli şahsın beyanlarına başvurulmalı, belirdiği takdirde, tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, sahte sigortalılık nedeniyle, suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığı araştırılmalı, varlığı halinde, ilgili soruşturma dosyası incenelip, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.