YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16751
KARAR NO : 2014/20594
KARAR TARİHİ : 24.10.2014
Mahkemesi : Ankara 14. İş Mahkemesi
Tarihi : 18.03.2014
No : 2012/1348-2014/146
Dava, 3713 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanması ile ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olayda davacı, 3713 sayılı Yasa kapsamında vazife malulü olduğunun ve 5510 sayılı Yasanın Geçici 14.maddesi kapsamında görevinden ayrılmadan vazife malullüğü aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini talep etmektedir.
5434 sayılı Yasanın 44 ve 45.madde hükümlerine göre, iştirakçilerin, vücutlarında hasıl olan arızalar ve yakalandıkları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak derecede malul oldukları sağlık kurulu raporu ile belgelenenlerden, maluliyetlerinin görevleri sebebiyle meydana gelmiş olması halinde vazife malullüğü hükümlerinin uygulanacağı, ancak aynı Yasanın 99.maddesine göre, emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenlerin aylıklarının tayin tarihini takip eden aybaşından itibaren kesileceği hükme bağlanmıştır.
Kamu görevlilerinin, 3713 sayılı Yasa kapsamında terör eylemi sonucu yaralanmaları, sakatlanmaları veya öldürülmeleri halinde ise, 21. madde hükmüne göre, kendilerinin veya dul ve yetimlerinin bu Yasa hükümlerinden yararlandırılacağı hükme bağlanmıştır.
5510 sayılı Yasanın Geçici 14.maddesinin c fıkrası, Harp malulleri ile 3713 sayılı Yasa ve 2330 sayılı Yasa hükmüne göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş veya güvenliğin sağlanması ile ilgili yasalara göre vazife malüllüğü aylığı almakta iken; bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan çalışmaya başlayacaklar için SGDP uygulanmaksızın bu Yasanın 5/c bendi hükümlerinin uygulanacağını hükme bağlamış olup, 5/c bendi ise, “… 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olmaları halinde de aylıkları kesilmez. Aylıkları kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, …hükümleri uygulanır… Bu fıkra kapsamına girenlerden ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.” hükmünü getirmiştir.
5510 sayılı Yasanın Geçici 14/d bendi ise, “… 3713 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı almakta olanlar, sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam eden iştirakçiler ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malûllüğü aylığı alan ve bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışan veya daha sonra çalışmaya başlayan er ve erbaşların, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra müracaat tarihlerini takip eden aybaşından itibaren bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre görevlerinden ayrılmasına gerek kalmaksızın alınacak emekliye sevk onayına istinaden vazife malûllüğü aylıkları bağlanarak ödenir. Bu kapsamda olup da görevlerinden emekliye ayrılanlar hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.” hükmünü getirmiştir.
Özetle, 5434 sayılı Yasa kapsamında ne şekilde olursa olsun (harp malulü, vazife malülü, 2330 ve 3713 sayılı Yasa kapsamında vazife malülü) vazife malullüğü aylığı bağlananların aylıkları, tekrar Emekli Sandığı Kanunu kapsamında çalışmaya başlamaları halinde 99.madde hükmüne göre kesilmekte iken, 5510 sayılı Yasanın Geçici 14.maddesinin c ve d bendi hükümlerine göre, sadece 3713 sayılı Yasa kapsamında vazife malulü olanların aylıklarının tekrar çalışmaya başlamaları halinde veya çalışmakta iken emekliye sevk onayı yazısı almaları halinde, vazife malullüğü aylıkları kesilmeksizin 4/c kapsamında çalışmalarına olanak tanımaktadır.
5510 sayılı Yasanın geçici 7.maddesinin birinci fıkrası “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.” hükmünü getirmiş, 5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesi ise, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 08/06/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08/02/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1’nci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe Bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden
dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32’nci, 34’ncü ve 37’nci maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir… 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlardan vazife malûllüğü kapsamına girenler hakkında, bu Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına göre işlem yapılır. …Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır…” hükmüne yer verilmiştir.
Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; 5510 sayılı yasadan önce, 5434 sayılı yasa kapsamında çalışması bulunan davacının, 05/11/1992 tarihinde pusu nöbeti öncesi ikmal çadırında iken bir silahın kazaen ateş alması sonucu sol dizinin üstünden bacağının kesilmesi olayının 3713 sayılı yasa kapsamında bulunduğunun tespiti ile bu kapsamda aylık bağlanması ve ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebine ilişkin olarak 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmamakta olup, buna göre 5510 sayılı Kanunun 101. madde hükümlerine göre sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemesi görevli değildir. Bu yönde görevin idari yargıya ait olduğunun belirgin olması karşısında, “yargı yolu yanlışlığı nedeniyle dinlenmesi mümkün bulunmayan dava dilekçesinin reddine” karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.