Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/16621 E. 2015/20071 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16621
KARAR NO : 2015/20071
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Mahkemesi : Kilis 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 03.10.2013
No : 2012/788-2013/785

Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Sigortalı R.. D…’ın davalıya ait işyerinde çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiği, asıl dava hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelirin, birleşen dava tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, davalının dava dışı D… H… ile inşaatın kalıp işini yapmak amacıyla metrekare üzerinden bir ücret ile anlaştığı, daha sonra dava dışı D…’un bu işi yapmak amacıyla R… D… (müteveffa) ve A… Ç… ile anlaştığı, davalı ile D… arasında eser sözleşmesi yapıldığı bu nedenle davalının 5510 sayılı yasanın 21/1,4 maddeleri kapsamında sorumluluğunun bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı incelendiğinde, Kurum teftiş kurulu başkanlığınca yapılan incelemede, davalının inşaatın tamamını değil bir bölümünü vermesi, D…’un sadece işçi teminine aracılık etmesi sonucu davalının işveren olduğu ve 5510 sayılı Yasanın 21 ve 23. maddelerine göre sorumlu olduğu belirtilmiş, asıl dava için alınan bilirkişi raporunda, davalı ile dava dışı D… arasında eser sözleşmesi bulunduğu, müteveffanın işverenin D… olduğu, davalının 5510 sayılı Yasanın 21/4 kapsamında sorumluluğunun da bulunmadığı kanaatine varılmış, birleşen davada alınan bilirkişi raporunda davalı ile müteveffa arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu, davalının %75 sigortalının ise %25 kusurunun bulunduğu belirtilmiştir. Kilis Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporunda davalı Mehmet’in işveren olmadığı belirtildiğinden şüpheli Mehmet hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, maktul R..’in tali, inşaat sahibi M..’in işveren sayılamayacağı, sanık D..’un ise asli kusurlu olduğunun belirtildiği, sonra alınan heyet bilirkişi raporunda da sigortalının tali, sanık D…’un asli kusurlu olduğu ne var ki işçi işveren ilişkinin irdelenmediği, Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/62 E. sayılı dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Somut olay incelendiğinde, davalının, evin avlusuna birkaç kiriş atıp çatısını kapatmak istediği, bu maksatla kalıp işi için D… ile anlaştığı, D…’un da müteveffa R… ve dava dışı A.. ile kendisine yardımcı olmaları konusunda anlaşma yaptığı, kalıp işi bittikten sonra davalının demirci ustası getireceği ve sonrasında beton içinde ayrı bir usta ile anlaşacağı dosya kapsamına göre sabittir.
Açıklamalar ve tespitler ışığında, mahkemece her ne kadar davalı ile dava dışı D… arasında eser sözleşmesi yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılması gereken, ceza dosyasının sonucu beklenip davalı ile dava dışı D….’un işverenlik sıfatı buna göre belirlenip sonucuna göre hüküm kurmaktan ibaret olduğundan, eksik incelemeye dayalı hüküm, usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gereklidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.