YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15597
KARAR NO : 2014/20466
KARAR TARİHİ : 24.10.2014
Mahkemesi :Gaziantep 5. İş Mahkemesi
Tarihi :30.04.2014
No :2013/42-2014/142
Dava, yersiz ödendiği ileri sürülen sağlık yardımı ve ölüm aylıklarının davalıdan yasal faizi ile geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 11/02/2010 yılında kesinleşen davalıya, 1993 yılında yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle 31/03/2011 tarihinde yeniden evlenmesi ve Kurum tarafından yapılan araştırma sonucunda, davacının uyuşmazlık konusu dönemde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, Kurumca 2010 yılının Nisan ayında gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 28/04/2010-28/04/2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu’nca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, bu soruşturma kapsamında, Ş.. İlçe Emniyet Müdürlüğünce yapılan araştırma sonucunda, davalı ve boşanılan eşin çevreden yapılan araştırmaya göre, boşanma tarihinden önce ve sonra beraber yaşadıklarının tespit edildiği, 09/03/2007 beyan tarihli TUİK kayıtlarına göre de davalı ve boşanılan eşin aynı adreste kayıtlı oldukları, dolayısıyla 27/12/2011 tarihli Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru raporunun aksinin ispat edilemediği, kaldı ki davalı ve boşandığı eşinin 31/03/2011 tarihinde yeniden evlendikleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak davanın kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.