YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15266
KARAR NO : 2014/19166
KARAR TARİHİ : 30.09.2014
Mahkemesi :Rize 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :19.12.2013
No :2012/222-2013/674
Dava, 04.04.2008 tarihinden sonra SSK sigortalısı olduğunun tespitiyle yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı biçimde tespit talebinin kabulüne, tahsis talebinin ise reddine karar vermiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf avukatlarının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Dosya içeriğindeki, bilgi ve belgelere göre; davacının, 01.08.1980-30.12.1991 ve 04.04.2008-01.03.2012 arası dönemlerde aralıklı biçimde toplam 1696 gün 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı olduğu, yine anonim şirket ortaklığı nedeniyle 01.01.1992 tarihi itibariyle Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilen davacının 6111 sayılı Yasayla değişik 5510 sayılı Yasanın 53. maddesi gözetilerek anılan sigortalılığın 28.02.2011 tarihi itibariyle terkin edildiği, 18.04.2012 tarihli ekstreye göre 30.04.2012 tarihi itibariyle 19 yıl 2 ay hizmet verilip 10.694,64 TL prim borcu gösterildiği, Bağ-Kur kapsamında ilk ve tek defa 30.07.2008 tarihinde toplu olarak 11.790 TL prim ödemesi yapılmış ise de söz konusu ödemenin ne şekilde değerlendirildiğinin anlaşılamadığı, bu çerçevede 04.04.2008- 28.02.2011 arası Esnaf Bağ-Kur sigortalılığı ile 04.04.2008-01.03.2012 arası zorunlu SSK sigortalılığının çakıştığı, ayrıca davacının şahsi olarak vergi ya da oda veya sicil kaydının bulunmadığı, SSK’ya yapılan 02.03.2012 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebinin Bağ-Kur prim borcu nazara alınarak red edildiği, Bağ-Kur, cevap dilekçesinde, Bağ-Kur sigortalılık sürelerini yukarıdaki gibi bildirdiği, Mahkemenin sorması üzerine ise 09.10.2013 tarihli cevabi yazıda; davacının, 01.01.1992-01.10.2008 arası Bağ-Kur’lu olduğunun, 31.10.2013 tarihi itibariyle 16 yıl 9 ay 1 gün hizmetinin olup 31.10.2013 tarihi itibariyle de 60.092,48 TL prim borcunun bulunduğunun belirtildiği, eldeki davayla 04.04.2008 sonrası SSK sigortalısı sayılarak yaşlılık aylığı talep edildiği, mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda ve karar gerekçesinde; 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinin gözetildiği, davacının, 01.01.1992-03.04.2008 arası dönemde 4/b kapsamında, 04.04.2008 tarihinden itibaren ise 4/a kapsamında sigortalı olduğu ve 1260 gün şartı ile birlikte SSK’dan aylık bağlanma şartlarının oluştuğu ancak Bağ-Kur prim borcu nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanamayacağının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 01.01.1992-03.04.2008 arası Esnaf Bağ-Kur sigortalılığına ilişkin prim borcu bilirkişi marifetiyle belirlenmeli, bu belirleme yapılırken 30.07.2008 tarihinde yapılan 11.790 TL’nin değerlendirilip borca ve sigortalılık süresine etkisi irdelenmeli, bu tespit ve değerlendirilmeler sonucu prim borcunun bulunduğunun anlaşılması halinde ödenmesi yönünde davacıya süre verilmeli, tahsis koşulları da bu çerçevede irdelenip sonucuna göre karar verilmelidir.
Diğer taraftan; 11.09.2014 tarihli ve 29116 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngörülen istisnaları haricinde aynı tarih itibariyle yürürlüğe giren İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 6552 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 60. maddesinin 1, 2, 3, 9 ve 19. fıkralarında; “(1)2014 yılı Nisan ve önceki aylara ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan;
a) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,
b) Bu maddeye göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi,
c) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,
ç) 30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarihten önce Kurumca resen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edildiği hâlde bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan; özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi,
d) Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olanların genel sağlık sigortası primi,
e) Sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilmesi gerekenlere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ödeme dönemine kadar yersiz olarak ödendiği tespit edilen aylıklara ilişkin borç, asılları ile bu alacaklara ödeme
sürelerinin bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(2)30/4/2014 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(3) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;
a) Bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ay başından itibaren; birinci fıkranın (d) bendinde belirtilen borçlular yedi ay içinde, diğer bentlerde belirtilen borçlular ise üç ay içinde Kuruma başvuruda bulunmaları,
b) İlk taksiti bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ay başından itibaren; birinci fıkranın (d) bendinde belirtilen borçlular sekiz ay içinde, diğer bentlerde belirtilenler ise dört ay içinde, diğer taksitlerini ise ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri, gerekir.
(9) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
(19) Bakanlar Kurulu, bu maddede öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini, bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen borçlular yönünden altı aya kadar, diğer borçlular yönünden ise bir aya kadar uzatmaya yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yapılandırma hükümlerinden yararlanabilmek için açıklanan yasal düzenlemede belirtilen genel sağlık sigortası primi haricindeki alacaklar bakımından 31.12.2014, genel sağlık sigortası primi alacakları yönünden ise 30.04.2015 tarihine kadar Kuruma başvuruda bulunulması gerekmektedir.
Ayrıca, anılan maddenin 9. fıkrası hükmüne göre de, yapılandırma hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren yasal düzenleme gereği, davaya konu borcun yapılandırma kapsamında bulunduğu gözetilmeli, bu çerçevede 6552 sayılı Kanunun tanıdığı alacakların yeniden yapılandırılması olanağından yararlanılıp yararlanılmadığı incelenmeli, yapılandırma başvuru süresinin bitiş tarihleri ile Geçici 60. maddenin 9. fıkrasının “Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.” hükmü de göz önünde bulundurularak, yapılacak değerlendirmeye göre bir karar verilmelidir.
Bu hukuki olgu çerçevesinde, yeniden inceleme yapılmak üzere Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir
O halde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.