Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/14998 E. 2014/18073 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14998
KARAR NO : 2014/18073
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

Mahkemesi : Manisa 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 27.05.2014
No : 2013/163-2014/266

Dava, davacının 3201 sayılı Kanun uyarınca Kuruma borçlandığı sürenin ve diğer sigortalılık sürelerinin basamak intibakında esas alınması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanılan sürelere ilişkin istemin reddine, diğer sigortalılık sürelerine ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmü, tarafların avukatlarının temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının avukatının temyiz itirazlarının REDDİNE,
Davacının avukatının temyiz itirazlarına gelince;
3201 sayılı Yasanın 11. maddesi, “1479 sayılı Kanuna tabi hizmeti bulunan ve bu Kanuna göre yurt dışında geçen çalışma sürelerini Bağ-Kur’a borçlananların borçlandıkları süreler, Bağ-Kur’dan ayrıldıkları son basamak üzerinden, talebe bakılmaksızın basamak intibakında değerlendirilir.
Ancak, 1479 sayılı Kanunun değişik 51 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 52 nci maddesinin ikinci fıkrası hükümleri uygulanmaz.” hükmünü getirmiş olup, maddenin düzenleniş şeklinden, öncelikle Kurum sigortalısı olarak tescil olunduktan sonra yurt dışına giden ve tekrar Türkiye’ye dönüşte Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil olunan ve 3201 sayılı Yasa borçlanmasında bulunanlar için intibak esaslarını belirlemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Daha önce yurtdışında çalışıp, Türkiye’ye döndükten sonra Kurum sigortalısı olan sigortalılar için bir düzenleme bulunmadığı gibi, basamak intibakı yapılmasına engel bir düzenleme de bulunmamaktadır. O halde, genel hükümler uyarınca basamak intibakının yapılmasına engel bir hüküm yoktur.
Bu çerçevede değinmek gerekirse, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 48. maddesiyle 5510 sayılı Kanunun geçici 7. maddesine eklenen “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilen 1/10/2008 tarihinden önceki yurt dışı borçlanma sürelerine göre tespit edilen basamaklar, 2008 yılı Eylül ayında yürürlükte bulunan gelir tablosunda, 41 inci maddenin beşinci fıkrası hükmüne göre belirlenen prime esas aylık kazanca yakın gelire karşılık gelen basamağı geçemez.” düzenlemesinin, her kanunun yürürlükte olduğu dönemdeki ihtilafların çözümünde uygulanması gerektiği kuralından hareketle, yurtdışı çalışmalarını 3201 sayılı Kanun kapsamında 25.01.2011 tarihinde davacının borçlanması nedeniyle, eldeki davada uygulanma imkanı yoktur.
Mahkemenin yapacağı iş; davacının 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlandığı sürelerinde basamak intibakında gözetilmek suretiyle ödenmesi gereken basamak intibakı prim borcunu davalı Kurumdan sorarak belirledikten sonra ödenmesi için makul bir süre tanınması ve ödemeyi takip eden aybaşından yeni basamak üzerinden davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti kararı verilmesidir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.