YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14760
KARAR NO : 2014/17232
KARAR TARİHİ : 11.09.2014
Mahkemesi : İstanbul 11. İş Mahkemesi
Tarihi : 06.12.2013
No : 2008/255-2013/860
Davacı, ödenmeyen tedavi giderinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, davacı şirketin sigortalısı olan dava dışı N.P.’ın oğlu A. P.’ın özel hastanede gördüğü tedavi nedeniyle davacı şirketin ödemek zorunda kaldığı tutarın TTK’nun 1301 maddesi gereğince sigortalının halefi sıfatıyla davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin reddine karar verilmiştir.
5521 sayılı Yasa’nın 1.maddesinde; işçiyle iş veren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (yada işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık iş sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır.
Öte yandan, Türk Ticaret Kanunu’nun 1301.maddesine göre ise, sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukukan sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder.
Sigorta ettiren kimse, 1 inci fıkra gereğince sigortacıya intikal eden haklarını ihlal edecek bir hal ve harekette bulunursa sigortacıya karşı mesul olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmiş ise sigorta ettiren kimse kalan kısmından dolayı üçüncü şahıslara karşı haiz olduğu müracaat hakkını muhafaza eder.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında hizmet ilişkisi ve sözleşme bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın iş akdinden veya İş Kanunundan doğmadığı giderek davada, yukarıda sözü geçen Yasa’nın öngördüğü koşulların oluşmadığı açık-seçiktir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle TTK’nun 1301 maddesi gereğince davaya İş Mahkemesinde değil genel mahkemelerde bakılması gerekirken İş Mahkemesinde bakılıp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.