Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2014/14562 E. 2014/19925 K. 17.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14562
KARAR NO : 2014/19925
KARAR TARİHİ : 17.10.2014

Mahkemesi : Manisa 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 14.11.2013
No : 2012/79-2013/906

Asıl dava, davalı Kurum tarafından iptal edilen 12/10/2005- 28/04/2006 tarihleri arasındaki hizmetin tespiti ile bu işlem nedeniyle talep edilen yersiz ödenen aylıkların tahsiline ilişkin işlemlerin iptali olup, birleşen dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kabulune, birleşen dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı (birleşen dava davacısı) Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı Kurum tarafından fiili hizmet bulunmadığından bahisle, davacının yaşlılık aylıklarının durdurularak, yersiz ödenen aylıkların tahsili cihetine gidildiğinden, irdelenmesi gereken husus 12/10/2005 -28/04/2006 arasındaki bildirimlerin, fiili hizmete dayanıp dayanmadığı olmakla, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmet tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak, kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İncelenen dava dosyasında, Kurum denetmeni tarafından düzenlenen raporda 10… sicil nolu işyerinden bildirimi bulunan ve beyanlarının birbiriyle tutarlılık gösterdiği B.. D.., T.. K.., A.. Ö.., S.. D.. ve R.. B.’ın beyanlarına göre, davacının, işveren C.. K..’nın akrabası olduğu, işyerinde filen çalışmadığının belirtilmesi nazarında bildirimlerinin iptal edilmesi gerektiğini belirtilmesi karşısında, mahkemece, dinlenen tanık beyanları, ilgili Ağır Ceza Mahkemesi dava dosyası ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak kabul kararı verildiği anlaşılmış ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şu halde, re’sen araştırma ilkesi doğrultusunda; Mahkemece, işyerinden bildirimi bulunan ve Kurum denetmeni tarafından dinlenilmeyen İlhami İnanç ile yine dava konusu işleme dayanak raporu hazırlayan ilgili Kurum denetmeninin bilgilerine başvurulmalı, aynı işverene ait başka inşaatlardan söz edildiğinden, varsa, bu inşaatlara ait işyeri tescili olup olmadığı tespit edilmeli, tespit edildiği takdirde, bu işyerinden bildirimi bulunan bordrolu tanıklar dinlenilmeli, belirdiği takdirde, tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, öte yandan, inşaatların büyüklüğü araştırılarak, tanık beyanları ile uyumlu olup olmadığı değerlendirilmeli; böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı (birleşen dava davacısı) Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.