YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14224
KARAR NO : 2014/20549
KARAR TARİHİ : 24.10.2014
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
Tarihi : 10.04.2014
No : 2012/213-2014/266
Davacı, murisinin (eşi) 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresinin ve ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 1961 yılında doğup, 1984-1989 yılları arasında 718 gün hizmet sözleşmesine dayalı sigortalılığı bulunan ve 05.10.2011 tarihinde ölen murisinin (eşi) 13.06.2002-22.05.2008 tarihleri arasında Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir. Davacının eşi, 13.06.2002 tarihinde başlayan vergi kaydının halen devam ettiği zannedilerek 27.03.2009 tarihli işlemle 01.10.2008 – 05.10.2011 (ölüm) tarihleri arasında 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş; prim borçları bir kısmı ölümü sonrasında olmak üzere 2011 yılı Haziran –Ekim ayları arasında ödenmiştir. 13.10.2011 tarihli ölüm aylığı talebi üzerine, vergi kaydının 22.05.2008 tarihinde sona erdiğinin anlaşılması üzerine sigortalılığı iptal edilip, ölüm aylığı talebi reddedilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 1479 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri başlıklı Geçici 8. maddesinde “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar…
Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas kazancının % 32’si üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen
borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun 89 uncu maddesine göre iade edilir…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı murisinin 5510 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesinde belirtilen şekilde tescili bulunmadığı gibi, süresinde yapılmış borçlanma başvurusu da bulunmadığından vergi kaydı bulunan döneme sigortalılık verilmesi mümkün değildir.
Davacının ölüm aylığı talebi de bulunmakta olup, mahkemece, murisin başkaca sigortalılığının veya borçlanılacak süresinin bulunup-bulunmadığı üzerinde durularak, ölüm aylığı yönünden sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.