YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14134
KARAR NO : 2014/20363
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
Mahkemesi : Konya 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 06.05.2014
No : 2012/488-2014/97
Dava, hizmet tespiti ile sigorta primine esas kazanç (ücret) tutarının belirlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .. . tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu somut olayda; 17.07.2000 günlü tahsis başvurusu gözetilerek 20.07.2000 tarihinden itibaren 5434 sayılı Kanun hükümleri gereğince yaşlılık aylığı bağlanan ve davalılardan Fatih Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Okul Aile Birliği adına kayıtlı 1071051.42 sicil nolu işyerinden 17.11.2008-29.05.2009 tarihleri arasında adına tam bildirim ve prim ödemeleri gerçekleştirildiği belirgin bulunan davacı, 01.10.2000-01.09.2009 tarihleri arasında davalı Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Fatih Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde hizmetli olarak asgari ücretin 1,5 katı ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece; yaşlılık aylığı almakta olan davacının tespitini istediği tarihler arasındaki çalışmalarının sigortalılık süresinden sayılamayacağı ve 2829 sayılı kanuna göre hizmet birleştirilmesinde dikkate de alınmayacağı, dolayısıyla davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
506 sayılı Kanunun 63/A bendi hükmüne göre yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmektedir. Ancak aynı Kanunun 63/B bendi kapsamında sigortalının istemi bulunması halinde sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ödenerek veya sigortalı adına tüm sigorta kollarından prim ödenmesi durumunda bunun sigortalının aylığı kesilmeden çalışma tercihini gösterdiği kabulüyle aylığı kesilmeden çalışmaya devam etmesi mümkündür.
Öte yandan; davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’nci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesi olup; anılan Kanunun 6’ncı maddesi gereği sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez. Sigortalı ister sosyal güvenlik destek primi, isterse tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışsın, Kanunun öngördüğü belli bir sosyal güvenlik kuruluşu sigortalısı olması, kamu düzenine ilişkin, kişiye bağlı, vazgeçilmez ve kaçınılmaz hak ve yükümlülük doğuran bir hukuksal statü yaratır. Bu statüye Kurumun prim tahakkuk ettirmesi, sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına yakalanması halinde kendisi ya da hak sahiplerine gelir bağlanması gibi çeşitli sonuçlar bağlanmıştır. Bu sonuçlar kapsamında davacının bildirim yapılmayan dönemlerdeki çalışmalarının tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğu ve aksinin kabulü halinde yaşlılık ya da emekli aylığı alan kişilerin sigortasız çalıştırılabileceği gibi sosyal güvenlik hakkının zorunlu ve vazgeçilemez niteliğine aykırı bir sonuç çıkacağı açıktır.
Mahkemece, işin esasına girilerek; işverenin kim olduğu yönü açıklıkla ortaya konulmalı, dava konusu dönemde okulda çalışan kadrolu veya sözleşmeli müdür, müdür yardımcısı, öğretmen ve diğer çalışanların beyanlarına başvurulmalı, davacının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu, çalışmanın varlığı, sürekliliği ve süresi yöntemince araştırılmalı ve toplanan tüm kanıtlar yeniden değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
O hâlde, davacı vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.